Hayatınıza Işık Saçacak 7 Psikolojik Kural
Pozitif psikolojinin kurucularından Profesör Martin Seligman, aşağıda bahsedeceğimiz türden bir psikoterapinin insanların güçlü yanlarını ortaya çıkararak keyifli bir yaşam sürdürebileceğini kanıtlamak için hatırı sayılır sayıda araştırma yaptı. Amacı bireyleri, pozitif bir felsefe ile yaşamaya teşvik ederek daha mutlu hissettirmekti. Bizler de Seligman’dan ilham alarak depresyonla savaşmanıza, daha iyi bir fiziksel sağlığa kavuşmanıza ve daha başarılı olmanıza yardımcı olabilecek 7 temel kuralı derledik. İşte, 7 psikolojik kural!
1. Ayna Kuralı
Bu kural oldukça basit aslında. Anlamı şu, hayatımızdaki her insan aynamızdır. Bu insanlar, kendi kişiliğimizi, karakter özelliklerimizi, hatta hoşumuza gitmeyenleri bile yansıtırlar. Çevremizdeki kişilerde gördüğümüz özellikler, kendimizi daha iyi tanımak ve sonra gelişmek için fırsat verebilir.
En çok hayran olduğumuz veya başkalarında nefret ettiğimiz tüm nitelikler bizimdir. Örneğin, birileri bize saygısız davranıyorsa, muhtemelen başkalarına karşı nasıl davrandığımızı gösteriyor. Ancak buna fazla önem vermemeliyiz. İlişkilerde herhangi bir şeyi değiştirmek istiyorsak, kendimizle başlamalıyız. Elde etmek istediğimiz değişim olmalı.
2 – Seçimin Gücü
Hayatımızda olan her şey hayatımız boyunca yaptığımız seçimlerin bir sonucudur. Arkadaşlarımız, yaşam tarzımız ve inancımızdaki seçimlerimiz kişiliğimizi oluşturur. Yani, biz kendi kaderimizin yazarlarıyızdır.
Sıkıcı biriyle uğraşıyorsak ve her zaman kendimizi onun sorunlarını çözmeye çalışırken buluyorsak tercihimizin bu olduğunu gösterir. Yani bunun olmasına siz izin veriyorsunuz. “Kimseye etmem şikayet…” diyebilirsiniz.
Farklı bir sonuç istiyorsanız farklı bir seçim yapın! Akıllıca seçim yapmalısınız çünkü her bir karar çok önemli!
Elbette, seçimimiz dışında olan şeyler var. Aile üyelerinizi, genleriniz, içinde bulunduğunuz ortamı vb. seçemezsiniz. Bunlar hayatın kurallarıdır. Dolayısıyla azı durumlar kontrolümüz dışında olabilir, ancak bu duruma nasıl karşılık vereceğiniz sizin elinizdedir. Püf noktası, daha iyi sonuca doğru adımlar atmaktır.
3 – Hataların Gücü
Herhangi birinin hatalı olabileceğini fark etmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz inançlar ya da eylemlerimiz bizim için ne kadar doğru olursa olsun başkaları tarafından böyle kabul edilmez. Dünyayı yalnızca siyah ve beyaz olarak algılamak bu nedenle çok yanlış. Kimse mükemmel değildir!
Herkes hata yapma hakkına sahiptir. Yapmamız gereken hatalarımızı tanımak ve onları düzeltmek için neler yapabileceğimizi analiz etmektir.
4 – Uygunluk Kuralı
Yalnızca bize bağlı olan şeyler vardır. Yaşam tarzı, ilişkiler veya çalışmalar. Bunlardan şikayet etmememiz gerekir. Bir insana tamamen aşık olamazsanız ondan aynısını beklemek saçmadır. Siz daha iyisini hak ettiğinize karar verdiğinizde ihtiyacınız olan değişiklikler gerçekleşmeye başlayacaktır.
Hedeflerinize öncelik verin. Çok şey elde etmek istiyorsanız hedefinizi yükseltin ve harekete geçin!
5 – Bağımlılık Etkisi
Kimse size borçlu değil! Ancak siz başkalarına nazik davranmaya ve onlara yardım etmeye karar verebilirsiniz. Karşılık olarak bir şey beklemenize gerek yoktur. Başkalarına yardımcı olmak kendi içinizde bir hediye olmalıdır.
İyi bir insan olmak istiyorsanız, güçlü olun ve kendinize inanın. Şüphesiz, “Hayır” demeniz gereken zamanlar vardır. Birinin size sorduğu her şeyi kabul etmek sizi mutlu edecek bir şey değildir. Sizin için doğru olan seçimleri yapın.
6 – Varlık Kuralı
Burada ve şimdi yaşamaya başlayın! Geçmişi düşünmeyin, çünkü her an şimdiki zamanda başlar. Gelecek için endişelenmeyin çünkü henüz başlamadı. Keza geçmişe çok bağlıysanız depresyonda hissedebilirsiniz. Gelecekle ilgili kaygılar ise endişeye yol açar.
Şu anda yaşadığımız duygu ve düşüncelerimizi dinlemek, ruh halimiz, sağlığımız ve diğer insanlarla olan ilişkilerimiz için iyidir. Şu an yaşadığınız sürece, siz gerçeksiniz ve yaşamınıza uyum ve mutluluk getiriyorsunuz.
7 – İyimserlik Gücü
Sizi çevreleyen küçük şeyleri göz ardı etmeyin. Hayatı eleştirmeyin çünkü bunu yapmak, geçmeniz gereken keskin bir yol demektir. Doğanın güzelliğinin tadını çıkarın: güneşli yazlar, nehirler, yeşil ormanlar, harika arkadaşlar…
Yaşadığınız sürece, günlük anlarınızdan mutlu olabileceğiniz her şeyi yakalamaya çalışın.
Üretken olun, aktif olun ve pozitif duygularla dolu bir hayat sürün. TV izlerken, bir kanepede ya da hayatınızı ya da zihninizi yeni ve ilginç deneyimlerle doldurmayan başka şeyler yaparken zaman geçirdiğinizde, gerçek dünyanın bir parçası değilsiniz. Bu adeta ahiretteki sizsiniz!