Geleceğe Işık Saçan Öğretmenler & Mucize Yaratan Hikayeleri

Paylaşmayı unutmayın.

”Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.”

diyor Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk.

Bulunduğu her topluluğa ışık saçan ve yol gösteren tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun! Gün 24 Kasım’ı gösterdiğinde bize kahraman olan binlerce öğretmen gelir akıllara. Onları saymakla bitiremeyeceğimiz gibi onların bize kattığı değerleri de kelimelere sığdıramayız. Ancak bu mesleğin kutsallığını anlatacak birkaç hikayeden bahsedebiliriz. Bunu okuyan birçok kişinin aklına şimdiden bir hikaye gelmiştir diye düşünüyoruz.

Gelin; hayatımızın dönüm noktası olan sözleri, mesleğimizi, karakterimizi belki de sadece anlık bir kararımızı borçlu olduğumuz öğretmenlerin hikayelerine birlikte bakalım!

Les Brown’a neler yapabileceğini gösteren harika öğretmen

Les Brown’u tanımayanlarınız varsa biraz bahsedelim. Brown, kişisel gelişim ve hedef belirleme konusunda dünyanın önde gelen motivasyon konuşmacılarından biri ve aynı zamanda düşünce lideridir. Tabi doğuştan gelen bir yetenek değil; çünkü Brown’un hayatı her zaman bu kadar berrak değildi.  Liberty City, Miami’de terk edilmiş bir binanın zemininde dünyaya gelmiş, tüm yaşamı boyunca mücadele ve zorluklar yaşayan biri olarak anlatıyor kendini.  Okul günlerinde, gününün akademik aydınları tarafından “eğitilebilir zihinsel engelli” olarak nitelendirilmiş ve tüm bunların yanı sıra 6. sınıftan 5. sınıfa geri dönmüştür. Üstelik son derece parlak ve yetenekli bir ikiz kardeşi olduğu için akranları tarafından  “aptal ikiz” olarak adlandırılıyormuş. Herkesin hayatındaki dönüm noktaları gibi Les’in de hayatını etkileyen bir gün olmuş.

Öğrencilik zamanında onun kahramanı olan öğretmen ondan kara tahtada bir problem çözmesini istiyor ve Les bunu yapmayı reddediyor. Yapamayacağını ve eğitilebilir zihinsel engelli olduğunu söyleyen Les’in öğretmeni “Tabii ki yapabilirsin,” diye cevaplıyor onu. “ Buraya gel ve bu sorunu benim için çöz.”. Sınıfın geri kalanı kahkahaları esnasında öğretmenin söylediği bir söz sadece Les’e değil oradaki herkese ilham veriyor. “Bir başkasının fikri sizin gerçekliğiniz olmak zorunda değil.” Les’in eğitilebilir bir zihinsel engelli olması onun tercihi ya da kendi fikri değildi. Ona yansıtılan ve öngörülen bu kalıbı aşmak için bu sözleri asla unutmadı ve hayatının geri kalanını inanılmaz oranların üstesinden gelmek ve hedeflerini  tutkuyla sürdürmek için harcadı. Şimdi dünyanın birçok yerinde kişisel gelişim eğitimleri veren Les için kahraman olan bu öğretmenin yeri sanıyoruz ki hepimiz için ayrı. Les Brown’un hayatını etkileyen ve ona yol açan sevgili öğretmen senin de günün kutlu olsun.

8 yaşında bir kız çocuğunun hayata dönüş hikayesi

Bedensel engelli 8 yaşında minik bir kız çocuğu düşünün. Onunla aynı yaşta olan çocukları ip atlarken gören, oyun oynamak istemeyen ve okula gidemeyen. Bunların hepsinin bir kader olduğunu düşünebilirsiniz. Filiz de buna inanan bir çocuktu; ta ki Öğretmen Mehmet Uğur Ayhan ile tanışana kadar. Adıyaman’da doğuştan bedensel engelli 8 yaşındaki Filiz, evine okuma yazma öğretmek için gelen Mehmet öğretmeninin yaptırdığı egzersizler sayesinde yürüyebildi. Evde eğitim vermeye gelen sınıf öğretmeni Mehmet Uğur Ayhan’ın tahta ve bezden yaptığı destek aletleri sayesinde egzersiz yapan Filiz Akın, önce ellerini kullanıp yazı yazmaya, sonra tek başına oturmaya ve yürümeye başladı. Bir öğretmenin sadece eğitimci değil fizik tedavici hatta bir melek olabileceğini gösteren bu hikayedeki kahraman Mehmet Uğur Ayhan, senin de günün kutlu olsun!

Çizgiyi Kısaltmak

Bir öğretmenin sadece ders anlatan olmadığını kanıtlayan ve belki de birçoğumuzun duyduğu bir başka hikaye ile devam edelim!

”Öğretmen sınıftaki zeki ama aynı zamanda kıskanç öğrenciye sordu: “Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?” Öğrenci: “Çünkü, onların beni geçmelerini istemiyorum. En iyi ben olmalıyım!” dedi. Öğretmen masasından kalkıp, eline bir parça tebeşir aldı ve tahtaya bir çizgi çekti. Öğrencinin yüzüne bakıp bu çizgiyi nasıl kısaltırsın diye sordu. Hemen atılan öğrenci, “Çizginin bir parçasını silerim!” dedi. Öğretmen bu cevabı kabul etmedi. Öğrenci biraz daha düşündü ve eliyle çizginin bir bölümünü kapattı. “İşte kısaldı!” dedi. Bu cevap da yanlıştı. Doğru cevabı alamayacağını bilen öğretmen,tahtaya ilkinden daha uzun çizgi çekti ve “Şimdi birincisi nasıl görünüyor?” diye sordu. “Daha kısa” dedi öğrenci ve başını eğdi. “Bilgini ve yeteneklerini arttırarak kendi çizgini uzatman rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir” dedi öğretmen.  ”Kendinizle yarışın, başkalarıyla değil.”

Küresel Öğretmen Ödülü’nde Nurten Akkuş

@hürriyet

Henüz 11 yıllık öğretmenken, “Baba bana bir masal anlat” ve “Oyuncak kumbarası” gibi eğitim projeleriyle tanıdığımız Nurten Akkuş var sırada. Farklı sivil toplum kuruluşları tarafından da birçok ödüle layık görülen Nurten Öğretmen ulusalararası bir başarıya atarak ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın onursal başkanlığını yaptığı Varkey Gems Vakfı tarafından dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasında gösterilmişti.

Nurten Öğretmen ödülden sonra şu sözlerle sevincini ifade etmişti

“Dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasına seçilerek Türk Bayrağını yurt dışında da dalgalandıran bir öğretmen olmaktan gurur duydum. Türkiye’de babaları eğitime katmamla, ilçenin tanıtımı ve sosyal faaliyetlerde yer alma, kadınlara yönelik çalışmalar, yaşlılarla çocuklar arasında kuşaklar arası bağları kuvvetlendirme, okulu sıfırdan kurup kısıtlı imkanlara rağmen başarılarıyla adından söz edilen bir okul haline getirmek, projelerimin yaygınlaşması ve eğitim fikirleri bu ödüle aday gösterilmeye katkı sağladı. Bir Türk öğretmen olarak ülkemi temsil etmekten ve dünya çapındaki bu ödüle aday gösterilmekten gurur duyuyorum.”

Matematiğe işaret dili 

Eğitimci olmanın insanın içinden geldiğine işaret eden bir öğretmen var sırada. İşitme engelli öğrencilere gönüllü olarak matematik dersi vermeye başlayan Pelin Baykan. Metroda gidip gelirken işitme engellilerin birbiriyle konuşmalarından etkilendiğini ve bu fikirle yola çıktığını anlatan Pelin Öğretmen, birçok kişinin kahramanı oldu bile.

‘’Anlatan Eller’’ adında bir girişim kurarak Türk İşaret Dili destekli işitme engelli topluma eğitim veren bir hizmet başlatıyor. En çok matematiği öğrenmede sıkıntı yaşadıklarını düşünen Pelin Öğretmen onların manava gidip toplama-çıkarma, para alıp-verme gibi yöntemlerinin olduğu soyut kavramları somutlaştırdığı videolar çekerek, YouTube’a yüklüyor. Ve sonrasında ekliyor:

“Biri bana ‘İki elinin ışığı bizleri aydınlatacaktır’ demişti. Çok etkilendim, o cümleyi hayatımın en üstüne taşıdım. İşimden istifa ettim. Videolara yöneldim.”

Eğitimde fırsat eşitsizliğinin çokça yaşandığı günümüzde bu mesleği gönüllü olarak da yapabilirim diyen yüce gönüllü Pelin Öğretmen, o güzel yüreğin ve katkıların için teşekkürler. Öğretmenler günün kutlu olsun!

Ve tabii ki Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk

1937 yılının bir akşamı Atatürk akşam sofrasında sık sık misafir ettiği Behçet Kemal’e dönerek; “Sen çabuk şiir yazarsın, şu içerdeki odaya çekil, bende hangi nitelikleri görüyorsan hepsini anlatan bir şiir yaz” emrini verdi. Behçet, hemen içeri odaya geçti; ve yarım saat gibi kısa bir sürede büyük bir mazume ile Atatürk’ün yanına döndü. “Oku bakalım” dedi. Behçet, mısraları vurgu ve ses tonuna uygun bir şekilde okudu. Mısralar Atatürk’ün yiğitliği, zaferleri, devrimlerini anlatıyordu. Fakat her zaman Behçet’e bol bol iltifat eden Atatürk, durakladı, yüzünde bir gölge dolaştığını hissettim. “Behçet olmamış” dedi. Benim asıl bir niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın.” Hepimiz bu söylediklerine şaşırmıştık. Bu yazılmayan niteliği ne olabilirdi? Atatürk, bizi fazla bekletmedi ve; “Benim asıl niteliğim, dedi, öğretmenliğimdir. Ben milletimin öğretmeniyim, bunu yazmamışsın.”

Çocuk yetiştirme sanatını layığıyla yerine getiren, eğitimin geleceğe tutulan bir ışık olduğunu bilen, gözü kapalı güveneceğimiz şekilde mesleğini icra eden tüm öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun!

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar