Alanınızda En İyi Olmanın Yolu: Anders Ericsson Taktiği
İsveçli bir genç olan Anders Ericsson sınıf arkadaşlarından biriyle satranç oynuyordu. Arkadaşı Ericsson’dan çok daha kötü bir oyuncu olduğu için her oynadıklarında, Ericsson onu yenerdi. Ancak bir gün sınıf arkadaşı onu yendi. Ericsson,çocuğun performansını o kadar büyük ölçüde artırmak için tam olarak ne yaptığını öğrenmek istiyordu. Daha sonra Ericsson farkında olmadan bu soru hayatının işini tanımlamasını sağlayacaktı. Ericsson, sınıf arkadaşına yenilgisini takip eden yıllarda, satrançta ilerleme konusuyla daha az; insanların bir alanda nasıl geliştiğini öğrenmekle daha fazla ilgilendi.
Planlı Alıştırma
Bugün Ericsson, Florida Devlet Üniversitesi’nde psikoloji profesörüdür ve burada pek çok konuda özellikle performans biliminde uzmanlaşmıştır. Başka bir deyişle, uzmanlıklarla ilgilenen bir uzmandır. Ericsson’ın araştırma ve mantığına göre, bir virtüoz kemancı ya da olimpik bir sporcu ya da dünya sınıfı bir oyuncu olamamanızın tek nedeni, planlı alıştırma dediği bir sürece girmemenizdir. Genel olarak, Ericsson’a göre, planlı alıştırma, konfor bölgenizin dışına adım atmayı ve faaliyetleri mevcut yeteneklerinizin ötesinde denemeyi içerir. Hakim olduğunuz bir beceriyi tekrar etmek memnuniyet verici olsa da sizin daha iyi olmanız için yeterli değildir. Dahası gelişim için sadece istekler de yeterli değildir. Hedeflerin iyi tanımlanmış olması ve onlara ulaşmak için plan yapan bir yol göstericinin, öğreticinin varlığına da ihtiyaç vardır. Yol göstericiniz daha önce sizin ulaşmak istediğiniz uzmanlığa ulaşmaları için başkalarını eğitmiş biri olmalıdır. Öğretmeniniz çabalarınız hakkında geribildirim verir; sonunda kendi performansınızdaki sorunları fark edip buna göre değişiklikler yapabilirsiniz.
Anders Ericsson uzman konuşmacılar, atletler ve hafıza şampiyonları ile araştırmalar yaptı ve birçok şampiyonun çeşitli başarılarını planlı alıştırmayla ilişkilendirdi. En önemlisi, Ericsson’un planlı alıştırma çalışmaları, Malcolm Gladwell’in Outliers (Çizginin Dışındakiler) adlı kitabında yer alan yaklaşık 10.000 saatlik uygulama ile bir uzman haline gelinebileceği esasına dayanan “10.000 saat kuralı” için bir temel oluşturdu. Ne yazık ki Ericsson, Gladwell’in araştırmasını yanlış yorumladığını ve aynı etkinliği yalnızca bir kez daha tekrarlayan 10.000 saatin birilerini kendi alanlarının en iyisi yapmak için yeterli olmadığını söyledi.
Bazı Araştırmalar…
Gladwell, muhtemelen sonuçlarını Almanya’da 40 kemancıyı inceleyen Ericsson ve meslektaşlarının 1993’te yayınladığı bir araştırmadan çıkardı. Özellikle, araştırmacılar hangi faktörlerin en iyi müzisyenleri iyi veya vasat olanlardan ayırdıklarına odaklandı. Araştırmacılar tüm kemancılardan zamanlarını nasıl geçirdikleri, müzik çalışmaları ve diğer faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermelerini istedikten sonra; en iyi iki keman grubunun diğerlerinden çok daha fazla saati çalışmaya harcadıklarını keşfettiler. Araştırmacılar piyanistleri de inceledi ve çalışma benzer sonuçlar verdi. Ortalama olarak – ve Gladwell muhtemelen bundan sonuç çıkarıyordu – en iyi kemancılar 20 yaşına kadar toplam 10.000 saat harcıyordu. Bununla birlikte bazıları, bundan çok daha fazla veya daha az pratik yapmıştı.
Anders Ericsson’ın son otuz yıldaki bulguları, planlı alıştırmanın herhangi bir alanda yüksek performans seviyesine ulaşmanın anahtarı olduğunu göstermektedir. Ericsson, gazeteci Robert Pool ile birlikte “Zirve: Yeni Uzmanlaşma Biliminin Sırları ” adlı kitabında, planlı alıştırmayı akademik konuşmadan günlük dile aktarıyor. Genetik farklılıkların, bilişsel ya da fiziksel yeteneğin ve hatta zekanın da bir alanda uzmanlaşmak için doğrudan etkili olmadığını belirtiyor. Satranç oynayan çocuklarla yapılan bir çalışmadan yaptığı çıkarımlara göre yüksek zeka, çocukların oyunu öğrenmelerine ve oynamak için gerekli temel becerileri kazanmalarına yardımcı olurken diğer çocuklar temel becerilerde onları yakaladığında zekanın çok da önemi kalmaz diyen Ericsson planlı alıştırmanın burada önem kazandığını belirtmektedir.
Planlı alıştırmaya yönelik çalışmalar son birkaç yıldır birçok psikolog tarafından incelemeye tabi tutuldu. Mayıs 2016’da yayınlanan araştırmalar binlerce çalışmanın sonuçlarını analiz etti ve planlı alıştırma gerçekten daha az ve daha çok yetenekli sporcular arasındaki farklardan bazılarını açıklayabilirken hepsini açıklayamıyordu. 2014’te araştırmacılar, satranç oyuncularıyla ilgili altı çalışma ve müzisyenlere yönelik sekiz çalışma incelemiş ve her iki alanda yüksek performansın açıklanmasının planlı alıştırmayla olmadığını zeka gibi diğer faktörlerin de etkili olduğunu belirttiler. Ericsson ise bu sonuçların toplam çalışma saatleri ile planlı alıştırma saatlerinin birbirinden ayrılmadan topluca hesaplandığı için yanlış olduğunu açıkladı. Ericsson’a göre bir öğretmeniniz yoksa planlı alıştırma yapmış olmazsınız ve öğretmensiz gerçekleştirilen pek çok uygulama etkinliği tamamen etkisizdir ve iyileşmeye yol açmaz.
Sonuç
Ericsson’ın araştırmalarına göre; ömür boyu süren katı planlı alıştırma kriterleri ile alanınızda en iyi olmak teorik olarak mümkün. Michigan State’de psikoloji profesörü olan D. Zachary Hambrick de dolaylı olarak bu görüşe katılıyor zira ona göre de alıştırmanın gücüne inanmanın hiçbir dezavantajı yok.
Planlı alıştırmanın işe yarayıp yaramayacağı tartışmalarının ötesinde, belki de “Zirve” kitabında en çok dikkat çeken anlayış şu şekilde: Bir uzman olmak ve potansiyel başarı için kısa dönemli memnuniyetleri feda etmeye istekli olmanız gerekebilir ve planlı alıştırma prensipleri genelde eğlenceli ve kolay değildir. Hedeflerinize ulaşıncaya kadar defalarca başarısız olmayı içerir ve bir uzman olmak için kendinizi o alana adamanız gerekir.
Ericsson, sadece yetenekle birinci sınıf bir uzman haline gelen birini tanımadığını da ekliyor. Ayrıca kendisi de daha iyi bir araştırmacı olmak için kişisel olarak planlı alıştırma prensiplerini kullanmakta. Örneğin; doktora sonrası araştırmacı olarak ve sonrasında yayınladığı her makale, birlikte çalıştığı psikologlardan alınan çok sayıda geri bildirimin sonucu yazılmış.
Sonuç olarak, bir alanda en iyi olmak için ihtiyacınız olan şey o alandaki yeteneğinizin ötesinde motivasyonla planlı alıştırma süreci için harekete geçmeniz.