Türkiye’de Kadın Girişimcilik
Türkiye’de Kadın Girişimcilik – Ekonomik gelişmenin sağlanmasında ve toplumsal refahın arttırılmasında önemli bir etkiye sahip olan girişimcilik, risk alarak yeni bir iş kurup üretim yapma ve/veya yenilik getirerek hazır bir işletmeyi geliştirme sürecidir. Son yıllarda kadınların iş hayatında ve girişimcilik ekosisteminde aktif rol alması gelişen ekonomiler için stratejik bir öneme sahiptir. Rekabetçi ve hedef odaklı çalışan kadın girişimcilerin sektörde yer almaları için politik destek ve projeler ülkemizde çoğalmıştır.
Türkiye’de Kadın Girişimcilik
Kadın girişimcilere eğitim ve maddi desten veren kurumları şu şekilde sıralayabiliriz;
- KOSGEB
- KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği)
- KGF- Kadın Girişimci Desteği
- Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı
- TOBB Kadın Girişimciler Kurulu
Günümüzde kadın girişimciliği kişisel karakteristiklerin dışında bulunulan bölgelerin sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri ile şekillenmektedir. Amasya’da kurutulmuş meyve tesisi kuran, Antalya’da avokado bahçesinde yetiştirdikleri ürünleri dünyaya satan, Tekirdağ’da 100 metrekare çadırda mantar yetiştiren kadınlara ve daha nicesinin örneklerine Türkiye’nin her ilinde rastlıyoruz. KAGİDER Kadın Girişimcilik Endeksi 2019 Raporu‘na göre bu cesur kadınlarımız işlerin kuruluş aşamasında aileden borç almayı yolunu seçerken, süreç ilerledikçe de bankaya borçlanmayı ve KOSGEB desteklerine başvurmayı tercih ediyorlar. Bu veri, bir yerden başlamak isteyen, mali kaynak konusunda tereddütte kalan kadınlarımız için ışık olacak nitelikte karşımıza çıkıyor.
Engel Tanımayan Kadınlar
Türkiye’de kadın girişimci olmak, başarı öyküleriyle birlikte birçok zorluğu da içinde barındırmaktadır. Nihayetinde, girişimcilik kavramına getirilen bu cinsiyetçi ayrım, kadın girişimcilerin önüne çıkan engellerin, erkek girişimcilere oranla çok daha fazla ve çeşitli olmasıdır. Kırsal bölgelerdeki imkansızlıklar, ataerkil topluma mensup olmanın getirdiği baskılar, usta-çırak ilişkisi içine girememe, teminat gösterecek mal varlıklarının olmaması, eğitim düzeyinin nispeten düşüklüğü, piyasa tecrübesinin eksikliği ve aile içindeki vazifelerinin fazlalığı kadın girişimcilerin karşılarındaki birincil engellerdendir. İşte tüm bunlara ve daha fazlasına rağmen başaran tüm kadınlara cesur kadınlar diyoruz.
Pandemi süreciyle birlikte ekonomiler yeni baştan yazılıyor. Küçük üreticiler, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler öne çıkıyor ki kadınlar bu konularda erkeklere göre daha öncü ve aktif konumdalar. Küçük yatırımlarla kadın girişimcilerimiz için yeni fırsatlar doğacağı tahmin ediliyor.
Türkiye’de Kadın Girişimcilik – Neden Farklılar?
Kadın girişimciliği bu kadar çok konuşuluyorken akıllara neden sorusu geliyor. Yapılan onlarca araştırmanın sonuçlarına bakıldığında benzer sonuçlar ortaya çıkıyor. Kadınlar, erkeklere göre; karar almada ve risk almada daha cesur, fikir üretmede daha aktif, çalışanları teşvik etmede daha iyi, ikna kabiliyetleri yüksek, yatay hiyerarşiye yatkın ve müşteri beklentileri konusunda daha duyarlılar.
Yazmakla bitmeyecek daha bir çok karakteristik var ama zaten hepsi içimizde, bir an durup bakan herkes görebilecektir. Ve toplumlar, kadınlarına inandığında kalkınması kaçınılmaz olacaktır.
Tüm girişimci kadınların 19 Kasım Girişimci Kadınlar günü kutlu olsun.
kaynaklar: kagider.org, dergipark.org.tr, yyusbedergisi.org,