Yeni Sezonda TV Ekranlarında Neler Var?
Ekinoksun gölgeleri uzattığı, balkon kapılarının hafiften örtüldüğü sonbahar, aynı zamanda yeni dizilerin ilk bölümleriyle ekrana merhaba demesinin ve eskilerin de sezon açılışlarının habercisidir. Bu yıl da TV kanalları janjanlı tanıtımlarla soğuk kış geceleri için vaatlerini sunarken, kanalların en güçlü silahları yine diziler oldu bile kuşkusuz.
Eylül’ün ilk günlerinden itibaren hemen hemen bütün kanallarda kış programlarının ve dizilerinin fragmanları ya da ilk bölümleri önümüze sürülüverdi. İşte bu noktada en çok izlenen ve reyting sıralamalarını alt üst etmeyi başaracak yapımın reklam kuşağını kapma yarışı da eş zamanlı, hararetli bir mücadele halini alıverdi hemen. Dijital kampanyaların, tüketicilerin en üst düzey ihtiyaçlarına odaklanmayı başardığı son dönem reklam dünyasında, maalesef TV reklamları hedef kitleye ulaşma konusunda biraz kör dövüşü yapıyor.
Firmalar bazen programın içeriğinden veya ana temasından anlaşılabileceği kadarıyla kendi hedef kitlesine uygun olup olmadığını sezinleyip ilk bölümlerin reytinglerine odaklanıyor, bazen de güçlü ve arkasına yoğun medya desteğini almış bir yapımsa hiç vakit kaybetmeden en hararetli reklam kuşaklarına yerleşiyorlar. TV dünyasında reklamın saniye ücretlendirmelerini düşününce de bu kararın hassasiyeti daha da hissedilir oluyor.
Türkiye’de hepimizin bildiği reyting ölçüm sistemi, pek hassas ve gerçekleri tam yansıtan bir sürece sahip olmasa da yurt dışında söz konusu ölçümlemeler çok daha dikkatli ve ciddi yapılmakta. Öyle ki bu yapımların hangilerini hangi yaş grupları izler, kadınlar mı yoksa erkekler mi daha ilgilidir ve günün hangi saatinde kimler daha çok ekran başındadır saptamak tam bir ince ayar oluyor.
Quantcast
İşte tam da bu nedenle “Quantcast” firması markaların gerçek hedef kitlelerine daha bilinçli yaklaşabilmeleri için ortaya çıkmış bir oluşum. Şirket hem iletişime geçilebilecek kitleyi saptamak hem de saptanmış hedef kitleye ulaşılabilirliği ölçme yöntemleri ile müşterilerine yardımcı oluyor. Elbette doğru reklamı doğru zamanda doğru kitleyle buluşturabilmek zor olduğu kadar hayati ancak hangi yaş grubunun hangi saat aralığında ne kadar süreyle ekran başında kaldığı ve hangi markalara alıcı olabileceğini doğru bilmek, söz konusu markanın milyonluk reklam kuşaklarında yer ayırtmak için çok net ve etkili bilgiler oluyor.
Quantcast aynı zamanda TV’de belirli programları izleyen kitleler üzerinde demografik sonuçlar sağlayan araştırmalar da sunuyor ve elbette bu da markalar ve içerik tasarımcıları için çok değerli bir veri oluyor. Quantcast’ ın ürün müdürü Jag Duggal söz konusu araştırmaların ve dataların sadece yeni izleyiciye ulaşmaya çalışan programlar için değil, daha fazla takipçi çekmeye çalışan yapımlar için de yardımcı olduğunu açıklarken şunu da ekliyor; “Eğer izleyici demografik araştırmasında ve gerçek reytinglerde bir tutarsızlık varsa bundan izleyici kitlesinin bağlanmaya hazır olduğunu ancak henüz bağımlı olmadığını anlarız. Bu da marka için bir dolu parayı TV reklamına döktüğü anda edinebileceği en iyi geri bildirim olur.”
Reklam savaşlarında İnternet ve televizyonların apayrı yöntemlerle ele alınacak mecralar olduğu düşünülürse Quantcast gibi oluşumların, firmaların reklam bütçelerini iyi yönlendireceği gayet belirgin. Sizeyse ayaklarınızı uzattığınız rahat koltuklarınızda “arkası haftaya” kalan yapımlardan hangisine bağlanacağınızı seçmek düşüyor.
Bu Senenin En Merak Edilenleri
Gecelerin epeyce uzadığı bu günlerde TV’lerin tahtı yavaştan sallansa da yine de herkesin yumuşacık battaniyeler altında, yarı uykulu izleyeceği birçok yapım izleyici arayışına çıktı bile. Gelin beraber bu senenin reytinglerini zorlayacak yapımlara bir göz atalım;
– The Crossing
Yeni sezonun merakla beklenen dizisi, ülkelerini harap eden bir savaştan kaçan mültecilerin aslında, 250 yıl sonra Amerika’da patlak veren bir savaştan kaçan insanlar olduğunun anlaşılmasıyla karmaşıklaşan bir senaryoya sahip. Yayınlandığı gün reytinglerde üzmeyeceği belli oldu bile.
– Deception
Dünyanın en iyi illüzyonistinin en önemli numarasının sırrının açığa çıkıp kariyerinin darmadağın oluşuyla ivmelenen dizi, illüzyon dünyasını sevenlerin ilgisini çekecek gibi duruyor.
– The Good Dr.
Savant sendromlu otistik bir Dr.un prestijli bir hastanedeki yaşamını konu alan dizi Dr. House efsanesine yaklaşır mı hep birlikte göreceğiz.
– Kevin (Probably) Saves the World
Kevin Finn’in hayatla ilgili bir umudu kalmadığı bir anda tanıştığı bir melekten kendisine dünyayı kurtarma görevinin verildiğini öğrenmesi ile tüm yaşamı değişir. Umutsuzlukla kutsal görev arasındaki yaşamın hikayesi herkesin ilgisini çekecek gibi.
Türkiye’den Seçmeler
– Çukur
Geçen sezon aksiyonuyla ağızlara bir parmak bal süren “İçerde” nin yapımcısından yine iddialı bir yeraltı dizisi! İçerde, tek sezon oynayıp ekranlara zirvede veda ederek aynı gün aynı saatte tahtını “Çukur”a devretmiş görünüyor.
– Söz
Bu sene ikinci sezonuna merhaba diyen “Söz” ilk bölümünden itibaren kalplere girmişti zaten. Ülkenin zengin gündemi göz önüne alınırsa konu sıkıntısı olmadan reyting savaşını rahatlıkla atlatacak gibi duruyor.
– Kayıt Dışı
Bu senaryoyla 007 Türkiye ekranlarına transfer olmuş gibi duruyor. Gizli servis görevlisi bir ajan rolündeki Erkan Petekkaya’dan James Bond’a reytinglerin nasıl yol alacağını ilerleyen günlerde göreceğiz.
Biliyoruz ki kış bu soğuk gecelerde insana koltuk, battaniye, kahve, kuzulu pijama gibi serbest çağrışımlar mutlaka yaşatıyor. Tarihler yavaştan yılın en uzun gecelerini işaret etse de yine de hayatın sokaklarda olduğunu ve filmin en keyifli sinemada izleneceğini deneyimleyeceğiniz güzel bir kış dileklerimizle.