Boş Alanları Huzurla Dolduran 5 Japon Tasarım Felsefesi

Paylaşmayı unutmayın.

Evimiz her zaman koşturmacadan ve stresten uzak tutmak için elimizden geleni yaptığımız mabedimiz gibidir. İşin yorgunluğundan evimizin huzuruna kaçarız. Yorucu trafikten kurtulup bir an önce evimize ulaşmak isteriz. Bu sebeple Japon kültüründe ev tasarımına oldukça önem verilir.

Genellikle az eşya ile odak noktasını boş alanların değerlendirmesine ayırır. Bu felsefeleri yaşam alanlarınıza uygulayarak siz de bu özgünlüğü deneyimleyebilirsiniz.

Kusurlu Kusursuzluk Wabi Sabi


Bugünlerde bir Japon tarzı dekorasyon terimi olarak sık sık karşımıza çıkan Wabi-Sabi aslında çok daha eski bir yaşam felsefesidir. 1500’lü yıllarda ortaya çıkmış, kökeni Çin’deki Zen Budizmi’ne kadar uzanır. Uzak Doğu’nun meşhur çay seanslarıyla birlikte iyice yaygınlaşarak bir Japon hareketine dönüşmüştür.

Wabi-Sabi en genel anlamıyla ‘kusurlardaki güzellik’ olarak tanımlanabilir. Kavramsal olarak Budistlerin 3 temel öğretisinden yola çıkılmıştır; özgüven, boşluk ve ızdırap.

Kusurdaki güzelliği görerek ondan memnun olan, gösterişsiz ve daha sade bir hayatı benimseyen Wabi-Sabi felsefesi, Batı’daki koşuşturma ve kalabalığın aksine daha sakin ve daha basit bir hayatın peşindedir. Doğanın işleyişindeki kusursuzluk ve onun getirdiği zaman akışı, yaş alma, şekilde değişiklik durumları bu felsefede yüceltilir. Antik Japon kültüründe aydınlanmanın en önemli adımı kabul edilen kusur, Wabi-Sabi ile birlikte benimsenerek güzelleştirilir.

Sosyal Medya Kullanıcılarına Hitap Ediyor

Her geçen gün sosyal medyada geçirilen zamanın artış göstermesiyle birlikte güzellik algısındaki değişimleri kolaylıkla fark etmek mümkün. Eskiden farklılıkta güzellik varken artık açık bir şekilde güzellik kavramının tekdüzeliğini görebiliyoruz. Tek bir tipte bulunan güzellik algısı, dünya genelindeki sosyal medya kullanıcılarının çoğunu olumsuz etkiliyor. Kendini yetersiz hissetme, kendini sevmeme ve beğenmeme gibi sonuçlarla akıl ve ruh sağlığını etkileyerek, kişiyi mükemmel olmaya zorluyor.

Wabi-Sabi ise stresli, koşturmalı, yoğun ve mükemmel olma çabasına nazaran, kusurları kabul etmeyi, sahip olduklarımızın kıymetini bilmeyi, mütevaziliği ve sakinliği öğütlüyor.

Bu yaşam felsefesini benimsemek için yapmanız gereken tek şey sadeliği ve basitliği seçmek. Kendinizde gördüğünüz kusurlarla barışarak onların da sizin bir parçanız olduğunu kabullenmelisiniz. Size dayatılan güzellik ve mükemmellik olgularına boyun eğmeye gerek olmadan herşeyi olduğu gibi kabullenebilmek…

Dekorasyon Alanında Wabi-Sabi

Hayata, eşyalara olan bakış açınızı olumlu yönde değiştirdiğinizde evinize Wabi-Sabi felsefesini uygulamanız oldukça kolaylaşacaktır. Felsefenin özü doğallığı, nesnelerdeki doğal sürecin güzelliğini kabullenmektir. Bu sebeple ev dekorasyonunda uygulamak çok kolay. Ekstra bir çabaya dahi ihtiyaç duymayacaksınız. Elinizde olanların kıymetini bilerek daha az satın almaya, doğadan parçalarla evinizi donatmaya başlayabilirsiniz. Wabi-Sabi, doğaya ve doğal olana karşı hayranlık duyar. Çünkü doğada tam olarak felsefenin özündeki gibi mükemmel olmayan mükemmel bir akış vardır. Zahmetsiz, olduğu gibi olarak, gösterişsiz ve çabasız sonsuz güzellik.

Çiçeklerin Wabi-Sabi felsefesinde ve dekorasyonunda önemli bir yeri vardır. Yavaş yavaş solmaya devam ederken bile süreçteki güzelliği fark edeceksiniz. Atmaya kıyamadığınız ama kullanmak dahi istemediğiniz eşyalarınızın değerlerini yeniden keşfedeceksiniz.

Wabi-Sabi ile Bütünleşen Kintsugi

Kintsugi, Wabi-Sabi ile adeta bütünleşmiş mükemmel bir örnektir. Toz haline getirilmiş altın, gümüş gibi değerli madenler reçine ile karıştırılır. Elde edilen karışımla tabakları, bardakları, vazoları onarma sanatı olan Kintsugi, yaklaşık 500 yıllık geçmişe sahip bir gelenek. Bu geleneğe göre gerçekte hiç bir şey kırılmaz ya da bozulmaz. Deformasyon sonuçlarını yepyeni bir var olma biçimi olarak görür. Kintsugi, eşyaların kaybettiklerini geri kazandırmanın ötesine geçer. Yaşanmışlıkları ve bunların izlerini göz önüne sererek güzelliğini açığa çıkarır.

Wabi-Sabi felsefesi değiştiremeyeceklerimize karşı koymaktansa olduğu hali ile kabullenmeyi benimser. Aynı zamanda yaşlanmanın güzelliğini de görür. Zaten kaçınılmaz olan yaşlanma ve getirdiği izlerin güzelliğini kabul eder. Bu felsefe ile birlikte kusursuzluk ve mükemmeliyetçilik gibi yorucu olan alışkanlıklarınızdan sıyrılabilirsiniz. Böylece baktığınız her şeyde bir güzellik bulabilirsiniz.

Karmaşıklığın Getirdiği Basitlik: Kanketsu

Kanketsu, kökeni basitliğe dayanan bir Japon tasarım felsefesi. Kelime anlamı olarak basitlik, kısalık ve tamamlama anlamlarına gelmektedir. Kanketsu tasarım felsefesinin özü karmaşadan doğan sadeliktir. Çünkü bu felsefeye göre sadelik ve basitlikten önce karmaşa vardır. Bu karmaşıklığın sonucunda zıddı olan basitlik vardır.

Basitliğe ulaşana kadar ki geçen karmaşıklığı çözümleme sürecinin sonunda her zaman sadelik vardır. Kanketsu tasarım felsefesinde de nihai olan basitliğe erişebilmek için karmaşaları atlatmak gerekir. Tıpkı doğadaki gibi bir basitlikten bahsetmek mümkün. Ağaçlar sadedir, basittir. Ama ağaçların kökleri, toprakla ve suyla olan iletişimi karmaşıktır. En nihayetinde kökleri ile toprak ve suyla ilişkisini düzene soktuğunda geriye sadece basitlik kalır. Kanketsu felsefesi bize tasarımlarımızı basit ve sade tutmayı öğütlerken, yol gösterici olarak ‘az çoktur’ mantrasını sunar.

Geçip Gidenlerin Hüznü: Mono No Aware

Mono No Aware kelimesinin Japonca anlamı geçip gidenlerin farkında olmak, bu durumun hayatın normal akışında olduğunu kabul etmek ve bundan üzüntü duymaktır. Etrafındakilere karşı duyarlı olmak, onların bilincinde olmak fikrini benimser. Buradan hareketle eşyaların ve nesnelerin farkında olma durumu, onların geçiciliğinin getirdiği hüzün ve üzüntüyle birlikte Mono No Aware felsefesini oluşturuyor.

Tasarım alanında ise tıpkı Wabi-Sabi ve Kanketsu felsefelerinde olduğu gibi basitliği ve sadeliği yansıtıyor. Eşyaların farkında olarak, kullanımlarının bilincinde olarak duyarlı bir şekilde tasarlamayı benimsiyor. Japon kültürünün ana merkezi olan doğayla uyum başlığını da kapsıyor. Ev dekorasyonunuzda Mono No Aware felsefesini kullanmak isterseniz salonunuzu çiçeklerle donatabilirsiniz. Bu çiçeklerin farkında olup onları sular ve topraklarını kontrol edersiniz. Çiçeklenme dönemi bitip yaprakları hafif hafif dökülmeye başladığında hissettiğiniz o hüzün, yanlış değil. Aksine evinizde kullandığınız felsefenin tam olarak özünü oluşturuyor. Dökülen yapraklara duyduğunuz o acı tatlı hüzün Mono No Aware felsefesini başarıyla gerçekleştirdiğinizi ve evrenle uyum içinde olduğunuzu size gösteriyor.

Ma Felsefesi ile Boşluktaki Denge – Japon Tasarım Felsefeleri

Tasarım alanında özellikle Uzak Doğu’da tercih edilen Ma felsefesinin özüne inmek için boşluk ve alan kelimelerine yakından bakmak gerekir. Japonlar bizlere göre daha tinsel insanlar oldukları için bu kavramlara daha fazla anlam yüklüyorlar. Boş bir alandaki güzelliği görmek ve bu sadelikte huzuru bulmak Ma tasarım felsefesinin ana noktası. Japonlara göre hayatın oluşup büyüyebilmesi için bir alana sahip olması gerekir. Onlara göre bizim bildiğimiz anlamı ile boşluk yoktur. Boşluk, bir şeylerin oluşabilmesi için gereken alanı sağlar.

Tasarımda da tam olarak bu noktaya değinilir. Ev ve ofiste sıklıkla tercih edilen Ma tasarımı ile mümkün olduğunca az eşyaya yer verilerek yaşamak ve çalışmak için daha çok boş alan bırakılır. Ma felsefesine göre zamanımızı nasıl değerlendirdiğimiz ve yaşam alanlarımızı nasıl tasarladığımız gelişimimizi direkt olarak etkiler. Eğer büyümeye, huzura ve sevgiye ihtiyaç duyuyorsanız evinizde onlar için alan açmanız gerekiyor. İhtiyacınız olan kadarından fazlasını kullanmaktan vazgeçebilirsiniz. Böylece daha minimalist bir yaklaşım ile evinizde huzur, mutluluk ve sevgiye daha çok yer açabilirsiniz.

Huzur Alanı Kanso – Japon Tasarım Felsefeleri

Evinizde sakinlik ve huzur içeren alanlar oluşturmak istiyorsanız Japon tasarım felsefesi Kanso tam size göre. Japoncada saflık ve basitlik anlamlarına gelen Kanso ile dingin ortamlar yaratmak elinizde. Bu felsefe, evinizdeki fazla eşyalardan kurtularak daha çok alan açmanızı tavsiye eder. Buna ilaveten tıpkı Ma felsefesi gibi boş alanların ferahlık getirdiği inancını benimser. Fazla eşyalardan kurtulmanın özgürleştirici ve iyileştirici yönlerini ifade ederken aynı zamanda kullandığınız eşyaların da değerini bilmenizi hatırlatır.

Doğal ürünleri ve el işçiliği eşyaları tercih ederek Kanso’yu yaşam alanlarınıza uygulayabilirsiniz. Tüm Japon tasarımlarında olduğu gibi Kanso da doğadan esinlenir. Bununla birlikte sıklıkla çiçekleri tercih edebilirsiniz. Evinizin güneş alan kısımlarını bitkilerle renklendirebilirsiniz.

Her geçen gün yaygınlaşan Japon tasarımları aynı zamanda artan tüketim çılgınlığından uzaklaşmanızı da sağlayacak. Yazımızda bahsettiğimiz gibi az eşya ile yapabileceğiniz bu tasarımlarla evinizde daha ferah alanlar oluşturabilirsiniz. Çalışma alanınızı dikkat dağıtacak eşyalardan arındırabilirsiniz. Doğa ile iç içe doğal renklerle bir bütünlük yaratabilirsiniz. Tüm bunlarla birlikte özgün, yenilikçi ve minimalist bir yaşam tarzı elde edebilirsiniz.

Bonus: Japon Tasarruf Etme Sanatı Kakeibo İle Tanışın

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar