Hikaye Anlatın & Fark Yaratın!

Paylaşmayı unutmayın.

Herkes hikayeleri sever. Hikaye anlatımı, sözlü iletişimin en temel unsurlarından biridir. Markalar içinse hikaye anlatımı hedef kitleleriyle bağ kurmanın ve akıllarda kalıcı olmanın en temel yoludur. Peki nedir bu hikaye anlatımı? Markalar için ne ifade etmektedir?

@sosyalmedya

Sosyal Medyada Marka Hikaye Anlatımı

Hikaye anlatımı basitçe yeterince ilgi çekici olmayan bir bilgiyi alıp onu önemli ve heyecan verici hale getirmeye denir. Örneğin; her gün kullandığınız telefonunuzu düşünün. Markalar bu telefonu pazarlarken sadece yeni özelliklerinden ve yararlarından bahsederlerse bir yerden sonra bu pazarlama şekli insanlara ilgi çekici gelmemeye başlayacaktır. Ama telefonun nasıl yapıldığı ile ilgili  küçük bir hikaye anlatırlarsa bu insanlara daha ilgi çekici gelecektir. Kendilerini markaya daha yakın hissedecekler, bu onlara daha gerçek ve heyecan verici gelecek doğal olarak o markadan daha fazla alacaklar. Basit ve kullanışlı değil mi?

Bugün tüm büyük markalar sosyal medyada hikaye anlatımını kullanarak reklamlarını yapıyorlar. Hedef kitlelerine ürünleriyle ilgili hikayeler anlatarak kendilerine karşı bir duygu beslemelerini istiyorlar. Neden mi? Çünkü duygular sattırır. Bunu yediden yetmişe hepimiz biliyoruz. Bazı markaları çok sevmemiz ve sürekli oralardan alışveriş yapmamız bunun en basit örneği. Şimdi gelin o çok sevdiğimiz markaların bu hikayeleri nasıl anlattıklarına bakalım.

@thesparrowcoaliton

Dove – Men+Care

 

Dove kişisel bakım ürünleri satan bir marka. Sabun, şampuan, duş jeli gibi ürünler satıyorlar. Bunlardan nasıl bir hikaye çıkabilir diye merak diye merak ediyorsunuz değil mi? Dove birkaç sene önce reklamlarında gerçek insanlara ve hikayelere odaklanmaya başladı. Reklamlarında ünlü insanları oynatmak yerine gerçek hayattan kişilere ve onların hikayelerine yer verdi. Dove’un sloganını hepimiz biliyoruz : “We care” yani önemsiyoruz. Bu videoda da görevdeki bir babanın çocuğunu görmek istemesiyle ilgili bir hikaye anlatılıyor. Dove babanın bu isteğini yerine getirerek onları “önemsediğini” hissettirdi. Bağlantıyı kurabildiniz mi? Dove sabun satarak sizi ve cildinizi önemsediğini söylüyor ve bunu bir babanın eve gelerek çocuğunu görmesi ile özdeşleştiriyor. Reklamı izlerken duygulandınız değil mi? İşte hissettirmeye çalıştıkları tam olarak da bu.

TOMS Shoes – One Day Without Shoes

@catarambulo

Ülkemizde de epey popüler bir ayakkabı markası olan TOMS, Nisan 2011’de bir kampanya başlattı: Ayakkabısız bir gün. TOMS ayakkabılarını ünlü yapan bu kampanyanın amacı fakir ülkelerdeki insanların da ayakkabıya ihtiyacı olduğununu anlatabilmek. TOMS daha sonrasında satın alınan her ayakkabı için ihtiyacı olan birine ayakkabı bağışladı. Bilin bakalım ne oldu, ayakkabı satışları patladı. Tabii ki bu kampanyanın amacı daha fazla ayakkabı satmak değildi. Sonrasında kampanyalarını değiştirerek çıplak ayakla çekilen her bir fotoğraf için de ayakkabı bağışladı. Bu kampanyayla TOMS kendi hikayesini yaratmış oldu: ihtiyacı olanlara ayakkabı vererek kalplerde bir yer edindi. 

Airbnb

 

Airbnb belki de hikaye anlatmanın en güzel örneklerinden birini hazırladığı bir animasyon filmiyle gösterdi: “Wall and Chain”. Gerçek bir olayı anlatan bu animasyonun vermek istediği mesaj ise çok açık: “Aile, ilişkiler ve evrensel bir vatandaş olmak”. Airbnb’nin böyle bir konsepte uymadığını düşünebilirsiniz fakat animasyonu izlerseniz ne kadar basit bir şekilde kendilerini hikayeyle bağdaştırdıklarını görebilirsiniz. Airbnb bu animasyon filmiyle hem kendini daha büyük bir şeyin parçası haline getirdi hem de evrensel bir mesajla akıllarda kalıcı bir hale geldi.

Heinz 

Heinz’ı hepimiz çok iyi tanıyoruz. Genellikle konserve yiyecekleri, sosları ve çorbalarıyla ünlü bir marka. Bu senenin başında yaptıkları bir kampanyayla tüm kalpleri ıstttılar. Kampanyanın ismi : “Get Well Soon”. Basitçe anlatmak gerekirse üzerinde “hemen iyileş” yazan konserve çorbalar çıkarttılar ve bu çorbaları kişiselleştirdiler. Siz bu çorbaları alıp üzerine isim yazarak hasta olan bir arkadaşınıza veriyorsunuz ve geçmiş olsun dileklerini sunuyorsunuz. Heinz burada sevdiğimiz insanlara yani ailemize ve arkadaşlarımıza yardımcı olmamızı sağlayarak  “çorba ve hastalık” ikilisini kullanıp kendi hikayesini yaratmış oluyor. Sonrasında ise kampanya daha ileriye taşındı ve satın alınan her çorba için hasta çocuklara yardım eden bir derneğe bağışta yapıldı. 

Google : Reunion

Google hakkında söylenecek çok da bir şey yok açıkçası. Dünyanın en başarılı ve en çok tanınan şirketlerinden biri. “Google’ın gerçekten reklama ihtiyacı var mı?” diye düşünebilirsiniz. Tabii ki yok ama buna rağmen hikaye anlatımının en güzel örneğini sergilediler. Videoda basit ve çok zekice bir biçimde bir arama motorunun hayatı nasıl değiştirebileceği ve insanları nasıl etkileyebileceği anlatılıyor. 14 milyondan fazla izlenen bu reklamda hikaye sizi en baştan sarıyor ve sanki bir filmdeymişsiniz gibi hissettiriyor. Bu hislerin bizde bıraktığı etkiyle biz de Google’a daha sempatik bir gözle bakıyoruz tabii ki…

Bunlar hikaye anlatmanın kitleleri nasıl etkilediğinin ve duyguları nasıl harekete geçirdiğinin sadece birkaç örneği. İsterseniz uzaktaki insanları kavuşturan bir sabun olun ister ihtiyacı olanlara yardım eden bir ayakkabı. Ne kadar insanın kalbine dokunursanız o kadar markanızı tanınır ve bir o kadar da sevilir hale getirirsiniz.

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar