Ay Hakkında Bilinenler – Ay Hakkında 25 Gerçek

Paylaşmayı unutmayın.

Ay Hakkında Bilinenler – Ay Hakkında 25 Gerçek – Yüzyıllar boyunca Ay, insanlık için sonsuz bir hayranlık kaynağı olmuştur. Çünkü, Dünya’dan yaklaşık 240.000 mil uzakta bulunan Ay, tek doğal uydumuz ve gece gökyüzünde görünen en büyük nesnedir. Bu yüzden, şairler Ay hakkında dizeler yazmış. Ay’ın ruh halimizi etkilediği düşünülmüş. Bilim adamları ve yıldız gözlemcileri tarafından benzer şekilde incelenmiştir. Hatta, Ay sadece teleskop aracılığıyla güzel bir görüntü sağlamakla kalmaz. Aynı zamanda, gezegenimizi istikrarlı ve yaşanabilir tutmada önemli bir rol oynar.

1969’da NASA, “insanlık için dev bir adım” attı. Yani, ilk kez bir insanı aya göndererek tarih yazdı. Daha sonra, 60’ların ve 70’lerin sonlarında Apollo projesi sırasında, uzay programı, Ay hakkında bilgi toplamak için toplam dokuz görev gönderdi. Üstelik, yüzeyi keşfetmek için astronotları Ay’a indirdi. Ay’a inişlerden toplanan veriler, bilim adamlarının yalnızca ayın kendisi hakkında bilgi edinmelerine değil, aynı zamanda kendi gezegenimizi nasıl etkilediğine de yardımcı oldu. Ancak bugün NASA, Ay’ın yörüngesinde dönen üç robotik uzay aracına, Ay yüzeyinin 3 boyutlu haritasını çıkarmak için oluşturulan Lunar Reconnaissance Orbiter (LRO) ve güneş rüzgarı hakkında veri sağlamak için 2011’de başlatılan iki ARTEMIS uzay aracına sahip. İşte 1969’dan beri Ay hakkında öğrendiğimiz 25 gerçek…

Ay Hakkında Bilinenler – Ay Hakkında 25 Gerçek

1. Ay’da yaşam yoktur.

Ay hakkında yapılan araştırmalara göre, fosiller ve doğal bileşikler dahil, Ay’da hiçbir canlı organizma yoktur. Biyolojik olmayan organik bileşiklerin bazı izleri vardır, ancak bunlar meteoritlerden kaynaklanan kirliliğe atfedilir.

2. Ay yaklaşık 4,5 milyar yaşındadır.

Ay’ın, büyük bir nesnenin veya bir dizi nesnenin Dünya’ya çarpmasından sonra oluştuğu düşünülmektedir. Apollo astronotları, analiz için Ay parçalarını geri getirdikten sonra, bilim adamları antik zirkon parçalarını incelediler. Bu olayın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce gerçekleştiğini belirlediler.

3. Ay, başlangıçtan beri aynı değil, evrim geçirdi.

Ay, erimiş, meteorlar tarafından ezilmiş, volkanlar tarafından püskürtülmüş kayalık malzemeden yapılmış ve hatta evrimleşmiş karasal bir gezegen olarak kabul edilir. Ayrıca, NASA’ya göre, iç bölgeleri aslında kalın bir kabuk, litosfer ve “kısmen sıvı astenosfer” ile Dünya’nınkine benzer.

4. Ay küçülüyor. – Ay Hakkında Bilinenler

1969 ve 1977 arasında toplanan Ay depremi hakkında olan verilere göre, Ay’ın sismik aktivitesinin yaklaşık %25’i, ayın yüzeyindeki sarp kayalıklardan veya merdiven basamaklı kayalıklardan salınan enerji tarafından üretiliyor. Çünkü, Ay kabuğu soğudukça büzülür. Sonuç olarak, birkaç yüz milyon yılda yaklaşık 150 fit küçülür.

5. Ay’da su var…

Apollo astronotları ayı ilk keşfettiklerinde, onun önce kuru bir gezegen olduğunu düşündüler. Bununla birlikte, 2009’da NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter aracı, suyun buzda kilitli kaldığını gösteren veriler üretti. Ay gün boyunca ısınıp soğur. Daha sonra, bu su molekülleri Ay yüzeyine yerleşecek kadar soğuk yerler bulana kadar etrafta yüzerler.

6. Ay sadece soğuk ve karanlık bir yer değil.

NASA kısa süre önce ayın güneşli kısımlarında su tespit etti. Güney yarımkürede, Ay’ın güneşli bir tarafında bulunan Clavius Krateri’nde su molekülleri bulundu.

7. Güneş rüzgarı değişiyor.

Apollo 11 görevi, direğe tutturulmuş bir alüminyum folyo levhayı içeren Solar Rüzgar Bileşimi Deneyi olarak bilinen ilk deneydi. Levha açıldı ve 77 dakika güneşe maruz bırakıldı. Daha sonra toplandı ve analiz edilmek üzere Dünya’ya geri taşındı. Böylece, veriler uzun yıllar boyunca Apollo misyonlarının sayfalarından toplandı. Üstelik, bilim adamlarının güneş rüzgarlarının bileşimi ve yoğunluğundaki değişiklikleri belirlemelerine yardımcı oldu.

8. Ay’dan gelen en genç kayalar, Dünya’nın en eski kayaları kadar eskidir.

Dünyanın en eski yüzeyleri, her zaman jeolojik kuvvetler (erozyon, tektonik plakaların kayması, vs.) tarafından onarılır. Fakat, Ay’ın yüzeyi minimum rahatsızlıkla var olur. Ayrıca, Ay kayalarının yaşı, karanlık bölgelerde 3,2 milyar yıldır. Hatta, daha fazla ışık alan bölgelerde ise neredeyse 4,6 milyar yıla kadar ulaşır.

9. Ay’ın kraterleri asteroit çarpmaları sonucuyla oluştu.

Ay’ın yüzeyi, çoğunluğu ay çarpan meteorların oluşturduğu kraterlerle kaplıdır. Göktaşları Dünya’ya da çarpmış olsa da, gezegenin atmosferi onu darbelerden korumaya yardımcı olur. Hava durumu ve volkanlar gibi jeolojik faaliyetler çarpma belirtilerini aşındırır. Ay’ın neredeyse hiçbir jeolojik aktivitesi veya atmosferi yoktur. Bu nedenle milyarlarca yıl öncesinden ay kraterleri hala görülebilmektedir.

10. Ay’ın kabuğu diğer gezegenlere farklı bir bakış açısı sunar.

Ay’ın kabuğu çok iyi korunmuştur. Çünkü, onu bozacak bir atmosferi, yanardağları veya levha tektoniği yoktur. Bilim adamları, Ay yüzeylerinin yaşını belirleyebildiler. Aynı zamanda, Ay örneklerinden toplanan veriler, diğer gezegenlerin yaşlarını tahmin etmelerine yardımcı oldu.

11. Dünya ve ay genetik olarak ilişkilidir.

Ay ve Dünya kayalarının benzer bileşimleri, bilim adamlarını ikisi arasındaki ortak ataları belirlemeyi yöneltti. Bununla birlikte, Dünya’dan farklı olarak Ay, atmosferik gaz veya su oluşturmak için yeterli demir veya diğer elementlere sahip değildir.

12. Ay’ın yüzeyi katıdır. – Ay Hakkında Bilinenler

Başlangıçta, bilim adamları, Ay’ın bilinmeyen bir malzeme tabakasıyla kaplı olduğunu düşündüler. Fakat, bu malzemenin ne olabileceğine veya astronotların onu keşfetmesinin ne kadar güvenli olacağına dair gerçek bir bilgi yoktu. Daha sonra, Apollo 11 astronotlarının gözlemlerini ve Ay yüzeyinden aldıkları örnekleri inceledi. Bunun toz taneleri ve büyük kayalardan oluşan bir karışım olduğunu belirleyebildiler.

13. Ay sismik olarak aktiftir.

Apollo uzay programının bir parçası olarak, ayın yüzeyine sismometreler yerleştirildi. Sonuç olarak, Ay’da sismik aktiviteyi aktif olarak kaydettikleri süre boyunca, değişen büyüklüklerde 28 ay depremi vardı. Lunar Reconnaissance Orbiter aracılığıyla yapılan daha sonraki araştırmalar, ayda 50 milyon yıldan daha eski fay hatlarının yanı sıra, her ikisi de düzenli ay depremlerinin meydana geldiğine işaret eden kayaların yüzey boyunca yer değiştirmesini gösterdi.

14. Ay, regolit adı verilen toz ve kayalarla kaplıdır.

Apollo 11 tarafından toplanan örnekler, Ay’ın toz ve kaya parçalarının bir karışımı olan regolit ile kaplı olduğunu gösteriyor. Atmosfer eksikliğinden dolayı, regolit mikro meteoritlere ve güneş rüzgarı ışımasına maruz kalır. Sonuç olarak da kayalarını parçalayıp parçalarını eriterek volkanik cam parçaları oluşturur.

15. Ay kayaları, yüksek sıcaklıklarda su olmadan oluştu.

Ay’ın kayalarının kıvamı üç temel kategoriye ayrılır.

  • Kısrak havzalarını dolduran ve lav gibi görünen bazaltlar.
  • Dünya’dakilere benzeyen daha hafif kayalar olan anortozitler.
  • Son olarak Bileşik kayaçlar olan breşler. Ay’da su olmasına rağmen, üç tür ay taşı da susuz oluşmuştur. Fakat, Dünya’da birçok kayanın oluşumunda su büyük rol oynar.

16. Ay’ın Güney Kutbu’nun altında büyük bir ağır metaller rezervi var.

Bilim adamları nereden geldiğinden emin değiller. Ancak, ayın Güney Kutbu-Aitken havzasının altında dev bir ağır metal birikintisi var. Yaklaşık 2,4 katrilyon ton ağırlığında olduğu tahmin ediliyor. Muhtemelen 4 milyar yıl önce aya çarpan bir demir-nikel asteroidinin kalıntıları olduğu düşünülüyor.

17. Ay’da en az iki çukur vardır.

Lunar Reconnaissance Orbiter’dan toplanan veriler, Ay çukurları olarak bilinen en az iki büyük deliğin görüntülerini gösterdi. Örneğin, ‘Mare Ingenii çukuru’ volkanik özelliklerin az olduğu bir bölgede yer alıyor. Fakat, deliklerin bir yeraltı lav tüpünün çökmesiyle oluştuğu düşünülüyor. Ayrıca, çarpma kraterleri Ay yüzeyinin her tarafında bulunurken, ay çukurları nadir bulunur.

18. Ay’ın tıpkı Dünya gibi bir kabuğu, mantosu ve çekirdeği vardır.

Apollo 11’in Ay depremlerini tespit edip ölçen Pasif Sismik Deneyi, bilim adamlarının ayın merkezinde küçük bir çekirdek olduğunu belirlemesine de yardımcı oldu. Apollo 12, 14, 15 ve 16 sırasında konuşlandırılan müteakip sismometreler, 37-44 mil kalınlığında ya da Dünya kabuğunun kalınlığının yaklaşık üç katı olan bir ay kabuğunu gösteren verilerle daha da fazla bilgi ortaya çıkardı.

19. Dünya ve Ay ticaret meteorları.

Bilim adamları ve araştırmacılar, Dünya’da, Ay’dan fırlatılan göktaşlarını buldular. Önce, Ay üzerindeki asteroit etkileri, göktaşlarını uzaya fırlatır. Sonra, onlarla birlikte ay yüzeyinin tüm alanlarından ay kayaları getirir. Ayrıca, araştırmalar Dünya’dan gelen kayaların Ay’a seyahat ettiğini kanıtlıyor. Aynı zamanda, bilgisayar simülasyonlarına göre Ay’da, Dünya, Venüs ve Mars’tan gelen asteroit kalıntıları olabilir.

20. Ay, Dünya’dan uzaklaşıyor. – Ay Hakkında Bilinenler

Temposu çok düşük, ama hiç şüphe yok ki Ay yavaş yavaş Dünya’dan uzaklaşıyor. Diğer yandan Apollo 11 astronotları, görevleri sırasında Ay’ın yüzeyine Dünya ile ay arasındaki mesafeyi ölçmeye yardımcı olan bir Lazer Mesafeli Retroreflektör yerleştirdiler. Sonuç olarak, lazer darbelerini yansıtan bir dizi ayna olan Retroreflektör, ayın yılda yaklaşık 1,5 inç oranında geri çekildiğini gösteriyor.

21. Ay depremleri 10 dakikaya kadar ulaşabilir.

Genellikle sadece 30 saniyelik ortalama depremlerin aksine, Ay depremleri oldukça uzun bir süre devam edebilir. Bu sığ titremeler, Ay yüzeyinin 12-19 mil altında ortaya çıkıyor ve yukarı doğru 10 dakika sürüyor.Ek olarak bilim adamları bu uzun depremlere neyin neden olduğundan emin değiller. Ancak, bu aktivite, Dünya’daki erken sismik aktiviteyi anlamalarına yardımcı oldu.

22. Henüz çok gençken, Ay eriyerek bir magma okyanusu oluşturdu.

Yaklaşık 4.4 ila 4.6 milyar yıl önce, onlarca kilometre derinliğindeki bir magma okyanusu Ay’ı kapladı. Ayrıca, bu okyanusta, bir kabuk, Ay’ın dağlık bölgelerini oluşturdu. Üstelik, göktaşı etkisi, bu kabuğu daha fazla azaltarak, çarpma havzaları arasında oluşan dağ sıralarını yarattı.

23. Ay’daki yerçekimi, Dünya’nın kalkanını güçlendirmeye yardımcı olur.

Dünya, onu güneş rüzgarı veya kozmik parçacıklar gibi yıkıcı doğal kuvvetlerden korumaya yardımcı olan bir manyetik alana sahiptir. Ay’daki yerçekiminin gezegenimizi nasıl etkilediğine dair bilimsel araştırmalar, Ay’ın, bu sıvı dış çekirdeğin üzerine oturan Dünya’nın mantosunu “çektiğini” ve sıvının hareket etmesine neden olarak, Dünya’nın kalkanını güçlendiren enerjinin üretilmesine yardımcı olduğunu gösteriyor.

24. Ay asimetriktir. – Ay Hakkında Bilinenler

Ay, dolunay zamanında mükemmel yuvarlak görünebilir. Ancak, Ay aslında asimetriktir. Hatta, kabuğu bir tarafta diğerinden daha kalındır. Ayrıca, birçok ay havzasının yüzeyinin altında potansiyel olarak lav birikimlerinin neden olduğu büyük kütleler vardır. Aynı zamanda, bilim adamları, eşitsizliğin ve asimetrinin Dünya’nın yerçekimi kuvvetinin bir sonucu olabileceğine inanıyor.

25. Ay’ın Hermite Krateri, güneş sisteminde şimdiye kadar ölçülen en düşük sıcaklığına ev sahipliği yapıyor.

NASA’nın Ay Keşif Aracı, Ay’ın Hermite Krateri’nde güneş sisteminde kaydedilen diğer tüm sıcaklıklardan daha soğuk olan eksi 415 °F olan bir yer tespit edebild. Son olarak çok uzaktaki Plüton’da bile, kaydedilen en düşük sıcaklık, güneşten çok daha uzakta olmasına rağmen eksi 300°F idi. Aynı zamanda, Ay’ın Güney Kutbu’ndaki kraterlerin dibinde sürekli olarak gölgelenen alanlarda soğuk bölgeler bulundu.

Kaynak: Stacker

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar