Araştırmalar Sosyal Medya Bağımlılığı Hakkında Ne Söylüyor?

Paylaşmayı unutmayın.

Toplumsal yaşamda Facebook bağımlılığını analiz etmek amacı ile anket yolu ile bir saha araştırması yapılıyor. Yapılan bu araştırmada bağımlı olan ve bağımlı adayı kişilerin oranı ortaya çıkartılıyor. Bu kişilerin neden ve nasıl olarak bu duruma geldikleri analiz ediliyor. Şu anda dünya üzerinde en çok kullanıcıya sahip sosyal medya platformlarından bir tanesi olan Facebook üzerinden yapılan bu araştırmaya göre; insanların bağımlı olmasında pek çok etkili faktör var. Araştırmaya katılan kişilerden elde edilen verilere göre bu etkenler arasında rahatlama, sosyal etkileşim, arkadaşlık, bilgi arama, bilgiye hızlı erişim ve yalnızlık gibi faktörler yer almaktadır.

İnsanlar sosyal medya hesaplarını kullanırken bir şekilde kendilerini rahatlatmak isterler. Bir şekilde zaman geçirme ve eğlenme amacı ile yapılan bu aktivite her ne kadar faydalı gibi görünüyor olsa da aslında kişinin daha çok boş vakit geçirmesine ve mutsuzluk yaşamasına neden olur. Yapılan bazı araştırmalara göre sosyal medya insanları mutlu etmiyor aksine onların daha çok mutsuz olmasına ve hatta depresyona sürüklenmesine neden oluyor. Bunun önlenmesi için de günlük olarak sosyal medya kullanımının azaltılması öneriliyor.

İnsan sosyal bir varlık olduğu için sürekli olarak bir şekilde arkadaşlık kurmaya eğilimlidir. Sosyal medyada ise kişilerin arkadaş kavramında bir değişim meydana geldi. Gerçek hayatta arkadaşlık kurmak tanımadığımız bir insan ile biraz zorken sosyal medyada bunun tam aksine fazlası ile kolay. Durum böyle olunca da insanlar sürekli olarak gerçek hayatta tanımıyor olsalar da sosyal medya üzerinden pek çok arkadaş edinebiliyor. Bunun yararlı ve zararlı yönleri olsa da insanlar bunu pek fazla umursamadan kendilerine yakın bireyler ile sosyal medya üzerinden arkadaşlıklar kurmaya devam ediyorlar.

Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve sosyal medya platformlarının da dahil olması ile birlikte akıl almaz bir bilgi akışı meydana geliyor. Sürekli olarak değişen gündem ve meydana gelen olaylardan herkes haberdar olmak istiyor. Sosyal ortamımızda da konuşulan bu konulardan bir şekilde bilgimiz olsun istiyoruz. Gündemdeki konuların konuşulduğu bir ortamda konudan haberdar değilsek kendimizi dışlanmış ve konunun dışında kalmış gibi hissediyoruz. Her ne kadar bu önemsiz bir faktör gibi görünse de artık insanların sosyal hayatlarını etkileyen bir durum haline geldi.

Sosyal medya diğer bir yandan sosyal etkileşimin yoğunlukta olduğu bir platform. Bu sosyal etkileşim de insanların hoşuna gidiyor ve bir şekilde tanınırlık oranlarının da artmasına sebep oluyor. Bu bağlamda insanlar bazen dikkat çekebilmek için olmadıkları insanlar gibi davranabiliyor. Genel olarak insanlar sosyal medyada kendileri gibi değil de olmak istedikleri kişiler gibi davranırlar. Kendi olarak orada yer aldığında çok fazla sosyal etkileşim alamayacağı hissine kapılır ve bu da onu doğal olarak olmak istediği kişinin profiline doğru itmeye başlar.

Yalnızlık ise sosyal medya bağımlılığının en büyük etkenlerinden bir tanesi. İnsanlar kendilerini çok fazla yalnız hissediyor ve buna çözüm olarak da sosyal medya platformlarını görüyorlar. Oraya girdiklerinde aldıkları etkileşim onları yalnızlık hissinden biraz olsun uzaklaştırmayı başarıyor. Bu da kişinin sürekli olarak yalnızlık hissini bastırmak amacı ile sosyal medya kullanmasına sebep oluyor. Günümüzde insanlar kendilerini sırf yalnız hissetmemek için tek başına oldukları zamanlarda Youtube vb. platformlar üzerinden videolar açarak sadece arka fonda bir ses olmasnıı amaçlayarak yalnızlık hislerini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

Facebook Kullanım Nedenleri

facebook

İnsanların Facebook’u kullanma nedenlerine baktığımızda şu seçenekler sunulmuş:

  • Zaman geçirmek için kullanırım.
  • Kolayca kullanabilirim.
  • Herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda kullanırım.
  • Facebook’ta kendimi daha heyecanlı hissederim.
  • Yeni insanlar ile tanışmak için.
  • Kendim gibi birilerini bulmak için.

Bu nedenlere baktığımızda araştırmaya katılan insanların çoğunluğu ilk 3 seçeneği işaretlerken son 3 seçenek ise en az işaretlenen seçenekler arasında yer alıyor.

Sosyal varlıklar olduğumuz için bir şekilde zamanımızı geçirecek eylemler arıyoruz. Bunun bize gerçekte ve sanalda sunulmasının pek bir önemi yok. Sanalda olsa bir süre sonra sunulan bu gerçeklik bizlerin gerçekliği haline gelebiliyor.

Günümüzde artık Facebook gibi sosyal medya platformlarını her yaştan insan kullanabiliyor. Bunda ise kolay bir kullanım yönteminin olmasının büyük bir etkisi var. Bu teknoloji ile ilk kez karşılaşan bir insan bile çok kısa bir süre içinde neyi nasıl yapacağını öğrenir hale geliyor. Kullanmaya başladıktan sonra da bunu hayatının bir parçası haline getiriyor ve hayatındaki herhangi bir yer ya da herhangi bir zamanda kullanabilir hale getirmeyi başarıyor. Erişimin kolay olmasından dolayı ve istediği etkileşimleri almasından kaynaklı olarak da bunu sürekli olarak yapma ihtiyacı hissediyor. Bu her ne kadar gerçekte bir ihtiyaç olmasa da insan kendi zihninde bunu bir ihtiyacı gibi inandırmayı başarabiliyor.

Yapılan bu araştırma verilerine baktığımızda kişiler sosyal medya kullanımını yeni ilişkiler kurmaktan çok farklı doyumlar amacı ile gerçekleştiriyor. Kullanımlar ve doyumlar kuramında olduğu gibi sosyal medya da bir şekilde insanların ihtiyaçlarını karşılıyor. Buradaki en önemli farklardan bir tanesi ise kişi burada yine hangi ihtiyacını karşılayacağını kendisi seçiyor. Genel olarak her insan kendini önemli hisseder ve bunu da çevresindeki insanlardan görmek ister. Sosyal medya bir miktar da olsa bunu karşılıyor ve gelen etkileşimler sayesinde bireyin kendisini önemli hissetmesini sağlıyor.

Elde edilen veriler incelenirken katılımcıların motivasyonları, kullanım aktiviteleri, bağımlılık düzeyleri ve yalnızlık düzeyleri de ele alınmalıdır.

Katılımcıların Motivasyonları

Bu noktada kişilerin önemli motivasyon kaynakları arasında Arkadaşlık – Rahatlama faktörü öne çıkmakta. İnsanlar sosyal bir varlık olduğu için bir şekilde yeni ilişkiler kurmaya fazlası ile açıktır. Yeni insanlar ile tanışmak bir şekilde insanları rahatlatıyor. Ona karşı bazı zamanlarda olmak istediği bir kişi gibi davranıyor. Böylece kendini daha önemli bir insan gibi hissediyor. Gerçek hayatında ilgi görmediğinde sosyal medyadaki ilgi onu bir şekilde rahatlatıyor. Özellikle yeni kurulan arkadaşlıklar ve onunla yapılan sohbetler ile kişi kendini daha önemli hissederek rahatlamaya başlıyor. Bu da kişinin sosyal medyayı kullanmasında önemli bir motivasyon kaynağı oluyor.

Bilgi Arama

Yapılan araştırmada en önemli ikinci motivasyon kaynağı ise bilgi arama. İnsanın içinde her zaman bir şeyleri öğrenme merakı vardır. Bunu bir şekilde bastırma ihtiyacı hisseder. Günümüzde sürekli bilgi akışının olduğu bir zamandayız. Kişiler bir şekilde bundan uzak kalmamaya gayret gösteriyor. Bunları bir şekilde arayıp bulmak yerine tüm bunları bir arada bulabileceği bir yer arıyor. Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformları ise bunu yapmak için birebir yerler. Her ne kadar verilen haberlerin doğruluğu tartışılır olsa da insanlar bir şekilde bilgi arayışı içinde olduğu için bilginin doğruluğunun önemi olmadan bunu öğrenmenin mutluluğunu kendi içlerinde yaşıyorlar. Bu da sosyal medyayı kullanan kişiler için önemli bir motivasyon kaynağı haline gelmesinde yeterli sebeplerden bir tanesi.

Sosyal Etkileşim

Çok kısa bir süre içinde büyük kitlelere hitap etme şansının olduğu sosyal medya platformlarında kişiler tanıdıkları veya tanımadıkları insanlardan etkileşim almaktan mutlu oluyorlar. Birilerinden ilgi görmek, onlar ile tanışmıyor olsanız bile bir etkileşim almak pek çok insanın hoşuna gider. Bu da kişilerin sosyal medyayı kullanmasında etkili olan önemli faktörler arasında sosyal etkileşimin yer almasında önemli rol oynuyor.

Bağımlılık Düzeyleri

Araştırma bulgularına göre kadınlar erkeklere göre daha fazla kontrol kaybı yaşıyor. Bu da kadınların sosyal medyaya bağımlı olmasında daha büyük bir etkiye sebep oluyor. Genel olarak baktığımızda bağımlılık seviyesinin yüksek olduğunu görüyoruz. Fakat burada dikkat edilmesi gereken durum bağımlılık derecesini belirleyen faktörlerin ne olduğu. Eğer yanlış bir şekilde bağımlılık derecesini belirten faktörler alınırsa sosyal medya bağımlısı olmayan bir birey de sosyal medya bağımlısı olarak görülebilir.

Yalnızlık Düzeyleri

Bu noktada katılımcıların cinsiyetlerine göre de yalnızlık düzeyi bir takım farklılıklar gösteriyor. Yapılan bu araştırmada kadın katılımcılar, erkek katılımcılara göre kendilerini daha yalnız hissediyorlar. Bu noktadaki yalnızlık tabii ki kişinin toplumsal bazda hissettiği bir yalnızlık. Ataerkil düzenin hakim olduğu bir toplumda yaşadığımızı düşünürsek çıkan bu sonuç pek de şaşırtıcı değil.

İnsanlar çevrelerinde çok fazla insan olduğunda bile kendini yalnız hissedebilmektedir. Genel olarak da kendi düşüncelerimize yakın olan kişiler ile ilişkilerimizi ilerletiriz. Bu konuda kendimize yakın görmediğimiz kişilerden ise mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırız. Sosyal medya bu noktada devreye giriyor ve kişinin yalnızlığını bastırmada önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Pek çok fikirden insanın yer aldığı sosyal medyada kişiler, daha çok kendilerine yakın görüşteki insanları takip ediyor ve bu yönde de fikirlerini pekiştiriyorlar. Yalnızlık ihtiyaçlarını da bu faktörleri ele alarak gidermeye çalışıyorlar.

Genel Sonuç

Teknolojinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte artık hayatımızın her alanında bir şekilde ondan faydalanmaya çalışıyoruz. Bu noktada artık günün her anında sosyal medyaya yakın olmaya çalışıyoruz. Pek çok insan artık uyandığından direkt olarak akıllı telefonunu eline alıyor ve sosyal medya hesaplarını kontrol ediyorlar. Bunu artık kendilerinde bir ihtiyaç olarak görüyorlar. Sosyal medyadan uzak kalmak insanları eksik hissettiriyor. O yüzden bir şekilde sahip oldukları ihtiyaçları karşılamaya çalışıyorlar ve bunu günün her anında gerçekleştiriyorlar.

Web 2.0’ın hayatımıza girmesi ile birlikte artık her birey bir içerik üretici haline gelmiştir. Öncesinde etkileşim tek taraflı iken artık çok taraflı bir hale geldi. İnsanlar böylece teknolojinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile pasif konumdan aktif bir konuma doğru geçiş yaptı.

İnsanlar bu noktada artık gerçeklikten biraz daha uzaklaşarak sanal ortamlara geçiş yapmaya başladılar. Bu noktada gelecekte sanal dünyada olmayan insanlar gerçek dünyada da yok sayılma gibi bir durum ile karşı karşıya kalabilirler. Her ne kadar şu anda sosyal medyada etik olarak kurallar tam anlamı ile belli olmasa da zaman içinde sanal toplulukların da kendi içlerinde kuralları olmaya başlayacak. Bir şekilde bu durum zoraki bir hale gelecek. Şu an da bunu pek çok internet sitesinde, forumlarda ve sosyal medya platformlarında görmekteyiz. Bu platformlardaki bazı kurallar üst düzeyde olsa da genel olarak baktığımızda anomimlikten kaynaklanan sorunlarla direkt olarak çözüme ulaşılması pek mümkün değil. Ancak zaman içinde göreceğiz ki sosyal medya kendi içinde bir takım kuralları zoraki hale getirecek.

Her insanın sosyal medyada bir kimliği vardır. Bu kimlik kişinin kendi yarattığı bir kimlik. Yaratılan bu kimlik kişinin gerçek hayattaki kişiliği ile tam olarak uyumlu olmasa da buradaki kimlik kişi hakkında birtakım verileri ortaya çıkarıyor. Pek çok sosyal medya platformu ise artık bu verileri kendi çıkarları için kullanıyor. Yine bu noktada internetin etik sorunlarından bir tanesine değinmiş olduğumuzu belirtebiliriz.

Facebook konusunda yapılan araştırmadan çıkan sonuçlara baktığımızda kullanımda öncelikli olarak kolaylık sağlanması ve kolay erişilebilir olmasının büyük etkenlerden bir tanesi olduğunu görüyoruz. Facebook’a üye olurken insanları zorlayan bilgiler istememesi ve kısa sürede üyeliğin gerçekleşmesi ve aşırı kolay şekilde insanlara ulaşarak onlara içerik paylaşılması sosyal medya platformu olarak yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Facebook kendi içinde pek çok kullanıcı barındırdığı için de pek çok insanı sosyalleşmeye doğru sürükledi. Video, fotoğraf ve yazılar ile insanlar kendilerini daha çok ifade etme şansı yakaladı.  Bununla birlikte insanlar artık bilgiye daha hızlı ve kolay bir şekilde erişebilir hale geldi. İnsanlar artık haberleri gazeteler yerine internetten takip etmeyi tercih ediyor. Bunda ise Facebook kendi içinde kullanıcılarını düşünerek onlara istedikleri bilgiyi vermeye çalışıyor. Haberlere kolay bir erişimin olması sayesinde kullanıcılar Facebook’ta bilgi ihtiyaçlarını giderebiliyor. Bu da onların Facebook’u tercih etmesinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkmasına sebep oluyor.

Yapılan bazı araştırmalarda ortaya çıkmıştır ki toplumsal anlamda yapılan baskılar da bağımlılık düzeyinde önemli bir etken olabiliyor. Bu baskıdan en çok etkilenen kesim de kadınlar. Cinsiyetin bağımlılık konusunda önemli bir etkisi var. Kadınların sosyal medyadaki bağlantı süreleri erkeklere göre daha fazla. Buradan da şu sonuca varabiliriz: Cinsiyet, bağımlılık anlamında önemli bir sosyal faktördür.

sosyal medya

Facebook bağımlısı olan kişiler diğer sosyal medya bağımlılarında olduğu gibi sorumluluklarını aksatmakta, genel olarak sosyal medyayı kullandıkları süre konusunda yalan söylemekte ve iş ya da eğitim alanındaki işlerini de sürekli olarak ertelemekteler.

Bu kadar uzun süreli sosyal medya kullanımından ise en çok etkilenilen faktör uyku. Kişiler sürekli olarak sosyal medyada bulunma ihtiyaçları hissettikleri için bu durum diğer ihtiyaçlarını da olumsuz yönde etkilemekte. Bu noktada kişinin sosyal medya ihtiyacı, uyku ihtiyacının önüne geçiyor. Böylece bu da uyku sorununu beraberinde getiriyor. Buna göre bağımlı olan bireylerin uyku süreleri oldukça kısa ve düzensiz. Sosyal medya bağımlığının bu ve benzeri durumlar ile bireylere fiziksel olarak zarar verdiğini söylemek mümkündür.

Genel olarak baktığımızda yapılan araştırmada kullanım kolaylığı, erişim kolaylığı ve boş zaman aktivitesi önemli faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden de insanlar Facebook’u kullanmayı tercih ediyor. Facebook bağımlılığı konusunda yapılan bu araştırmayı ele alarak diğer sosyal medya platformlarının da kullanılma nedenlerini anlayabilmemiz mümkündür. Her ne kadar bunlar kendi içlerinde bazı değişkenler içerecek olsa da genel olarak ortaya çıkan tablo, bu sebeplerin önemli olduğunu ve toplumsal olarak yararlarının ve zararlarının incelenmesi gerektiğini göstermektedir.

İnsanlar ise Facebook için özel olarak bir zaman ayırmıyor. Genel olarak ne zaman uygun olurlarsa o zaman Facebook’a giriyorlar ve zaman geçiriyorlar. Bu da kişilerin bağımlı olmasında önemli etkenlerden bir tanesi. Kolay bir şekilde günün her anında erişim olması kişilerin uzun süreler boyunca bu platformda zaman geçirmesine neden oluyor.

Yapılan bu araştırmada ise şu sonuç ortaya çıkmıştır. Genel olarak sanılan görüşün aksine insanlar yeni birileri ile tanışmak ve kendileri gibi birini bulmak için Facebook’u kullanmıyor. Bu amaçla kullanan kişilerin sayısı ise elde edilen verilere göre oldukça düşük düzeyde. Yine aynı şekilde insanların çoğunluğu kendini bu platformda heyecanlı hissetmiyor. Kendilerini bu platformda heyecanlı hissedenlerin sayısı ise oldukça düşük. Buradan ise kişilerin yeni ilişkiler yerine mevcut ilişkilerini geliştirmek amacı ile sosyal medya platformunu kullandıklarını söyleyebilmemiz mümkündür.

Facebook bağımlılığı konusunda yapılan araştırmada sadece tek bir faktöre bağlı kalarak sonuçlar incelenmemelidir. Bu noktadaki tüm veriler incelenmeli ve gerektiğinde ek verilere de ihtiyaç duyulmalıdır. Yapılan bu araştırmada cinsiyetin, yaşın, eğitim düzeylerinin, toplumun da ne kadar etkili faktörler olabileceği unutulmamalı ve bulgular ona göre düzenlenmelidir.

Facebook Sosyal Medyada Ne Kadar Zaman Harcadığınızı Söylüyor! yazımızı da okumanızı öneririz.

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar