Yeme İçme Sektörünü Dijitalleşme, Hijyen ve Bağışıklık Güçlendirici Ürünler Kurtaracak
Yeme İçme Sektörünü Dijitalleşme, Hijyen ve Bağışıklığı Güçlendirici Ürünler Kurtaracak – Deloitte Türkiye, dünya markası olarak Türkiye’de de denetim, vergi, danışmanlık, risk danışmanlığı ve finansal danışmanlık alanlarında hizmet vermektedir.
Araştırmaya göre; “COVID-19 Etkisinde Restoran Sektörünün Bugünü ve Geleceği” hakkında yaptığı araştırmaya dayanarak hazırladığı yeni raporunu yayımladı. Yeme-içme sektörüne Covid-19’un etkisinin araştırıldığı rapora göre, yeme – içmede insanların değişen ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yeni fikirler ve test dönemi ardından hayata geçirilmesi Covid -19 pandemi döneminin sektörde yarattığı sıkıntılı etkiyi minimuma getirmeye yardımcı olmasının beklendiği açıklandı. Türkiye’de restoran ve diğer irili ufaklı 100 bin işletme ve doğrudan 2 milyon çalışan ile faaliyet gösteren yeme-içme sektörü, yeniliklerle ve alınan inisiyatif ile tüketicilerini yeniden kazanmaya odaklanacak.
Yeme İçme Sektörünü Dijitalleşme, Hijyen ve Bağışıklık Güçlendirici Ürünler Kurtaracak
Restoranların, cafelerin Covid -19 sonrası cazibelerini yitirmesi, salgın sırasında değişen tüketici davranışları ve normalleşme süreci boyunca restoranlarda alınacak önlemler önemli olacak. Tüketicilerin güvenini tekrar kazanmak üzerine yoğunlaşma gereğinin ortaya çıkması işletmecilerin bu yöne daha çok eğilmesini gerektirecek.
Müşteri Beklentileri Covid 19 Sonrası Yeni Dönemde Değişti
Covid-19 için Deloitte tarafından hazırlanan raporda, normalleşme süreciyle birlikte değişen ihtiyaçlara ilişkin müşterileri bekleyen yenilikler de dikkat çekiyor. Bu yenilikler:
- Rezervasyon’da Değişim: İşletmelerin masa ve yemek seçimi yapılabilen online rezervasyon araçlarını daha aktif olarak kullanması
- Temas Etmeden Ödeme Yöntemleri: Mobil Ödeme ve Karekod gibi temassız ödeme seçeneklerinin işletmeler tarafından benimsenmesi
- Yeni, Bağışıklık Kazandıran Ürün Önerileri: Paketli, taşınabilir ve sağlıklı ürünlerin öne çıkması, tarifli yemek kitleri gibi ürünlerin daha çok talep görmesi
- İnteraktif Etkinlik ve Atölyeler: İşletmelerin azalan talebi telafi etmek için interaktif etkinlik ve atölye çalışmalarına yönelmesi
- Dijital Dönem Menüleri: Müşterilerin kendi siparişlerini kendilerinin aldığı dijital menülerin ve antimikrobik ekranlı tabletlerin yaygınlaşması
- Genişleyen ve Farklılaşan Hizmetler: Tüketici tercihlerine bağlı olarak online sipariş başta olmak üzere eve teslimatların geliştirilmesi. Al-götür hizmetleri ve arabaya servis gibi yeni tarz hizmetlerin gelişmesi
Raporun büyük çoğunluğu da tüketici ile yapılan anketler, istek görüş ve önerilerden de oluşmakta… COVID-19 döneminde tüketicilerin yeme-içme sektörüne olan yaklaşımları tam 17 ülkeden toplamda 13,000’in üzerinde katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Ankete göre; pandeminin yüksek olduğu dönem olan Nisan ayında katılımcıların yüzde 27’si yemek ve restoran hizmetlerine daha az harcama yapmayı planlamış. Haziran ayında is tekrarlanan ankette bu oran yüzde 13’lere kadar gerilemiştir.
Dünyaya kıyasla COVID-19’un Türkiye’deki yeme-içme sektörüne etkisiyle ilgili; “Önümüzdeki dönemde sektörde işletmelerin, müşterilerine yönelik alınan hijyen tedbirleri kapsamında, dijital araçlara yönelik yatırımları artmaya devam edecek. Bununla beraber, malzeme tedariki tarafında yerel ve yerelleştirilmiş tedarikçilerin, menülerde bağışıklık sistemini güçlendirecek bağışıklığı ürünlerin ve sosyal mesafe tedbirlerinin öneminin giderek ön plana çıkmasını bekliyoruz” dedi.