Covid-19 Sürecinde Yeme-İçme Hizmeti Sunan İşletmelerde Alınması Gereken Önlemler
Covid-19 Sürecinde Yeme-İçme Hizmeti Sunan İşletmelerde Alınması Gereken Önlemler – Mart ayı itibariyle artık her evin bir master şefi var diyebiliriz. Karantina süresince hep birlikte mutfaklarda pişirilmek üzere aranan çok tahıllı ekmek tariflerinden portakallı ördek reçetelerine uzanan bir sürece şahit olduk. Bu işin zirvesi portakallı ördekti belki ama finali bu olmadı. Karantinanın başında altından kalkmaya çalıştığımız yemeklerin yerini sahanda yumurta tarifleri aldı. Çünkü sıkıldık! İlk virüs vakası çıktığı gün bile dolu olan lokantalardaki, kafelerdeki, tatlıcılardaki yani yeme-içme yerlerindeki kalabalık kısa bir süre içinde evlerine çekildi. Bu kalabalıktan çok sayıda insanın haftada en az birkaç gün en az bir öğününü dışarıda yemeği tercih ettiğini çıkarımlayabiliriz.
Aynı öğünleri evlerimize, mutfaklarımıza taşımak noktasında da gayret gösterdik. Bu gayretle uzun bir süreyi geride bıraktık. Artık yemek yiyebileceğimiz mekanlar hizmete açıldı. Elbette eskisi gibi değil. Hem bu mekanların işletmelerinin hem de biz müşterilerin uyması gereken bazı kurallar var.
Covid-19 Sürecinde Yeme-İçme Hizmeti Sunan İşletmelerde Alınması Gereken Önlemler
Bu kuralların çerçevesi Sağlık Bakanlığınca belirlendi. Ne tip önlemler alındı, nelere dikkat etmeliyiz gelin beraber bakalım.
Öncelikle yeni normalleşme sürecinde yeme-içme hizmeti sunan işletmeler kapasitelerine ve iç hacimlerine göre sosyal mesafe kurallarına uygun yeni bir oturma planı oluşturmalılar. İçerideki insan sayısı işletmenin sosyal mesafe kurallarına uygun haldeki kapasitesine göre belirlenmeli ve bu sayının üzerine çıkılmamalıdır. Masalarda karşılıklı oturma düzeni olmalı, masa yanlarına sandalye çekilmemelidir.
Misafirleri içeri alırken ateş ölçümü yapmakta önemlidir. Ateşi yüksek birini sosyal tesise almak yerine en çabuk şekilde hastaneye yönlendirmek gerekir.
İçeri girdikten sonra yeme-içme faaliyeti dışında o işletmede bulunduğumuz süre boyunca maske takmak durumundayız. Maskesiz herhangi bir işletmeye giremeyiz. Ayrıca oturduğumuz masalarda da kolonya veya el antiseptiği olmalı.
Servis esnasında servis personeli ile yakın temastan kaçınmalıyız. Her masada bulunan tuzluk, baharatlık, menü gibi malzemeler her misafirin ardından dezenfekte edilmelidir. Mümkünse tek kullanımlık malzemelerin kullanılmasında fayda var.
Bu mekanlarda mutfak hijyeni çok daha önemli. Bütün gıdalar kapalı dolaplarda, üzeri kapalı şekilde tutulmalıdır. Bu gıda maddeleri zeminle asla temas etmemeli hatta işlem görmeyenler ile görenler ayrı tutulmalıdır.
Mutfak personeli servis malzemelerinin tümünü makinada yıkamalı ayrıca iş kıyafeti ve kişisel koruma ekipmanı kullanmalıdır. Mutfağa burada görevli olmayan personel girmemelidir.
Bütün bu önlemlerin sonunda, sizlerde eğer o gün kendinizi iyi hissetmiyorsanız evde kalmaya çalışın. Sizin herhangi bir rahatsızlığınız gittiğiniz işletmeyi, işletmenin personelini ve işletmeye gelen diğer misafirleri endişelendirecektir. Bu endişe durumu sizin rahatsızlığınız virüsten kaynaklanmasa bile işletmenin zan altında kalmasına sebep olabilir. Uzun süredir evde kaldığımız bu sürecin sonunda kapalı olan işletmelere de hassasiyet göstermeliyiz. Nitekim bu durumun işletmeler için ekonomik bir boyutu da var.
Ayrıca, bazı kafe ve lokantalar zaten direkt evlere servise de başladılar. Kendinizi iyi hissetmediğiniz gün mutfak ve servis hijyeninden emin olduğunuz işletmelerden sipariş verip evde kalmak bence daha yerinde olacaktır.