Topluluk Önünde Konuşma Korkunuzu Yenebilirsiniz!
Topluluk önünde konuşma, herkes için biraz heyecan verici ya da zor olabilir ancak bazılarımız için daha zordur. Önümüzdeki zorlu görevi düşünürken uykularımız kaçabilir, zihnimizi meşgul eden tek şey o haline gelir. Konuşma esnasında yaşanabilecek bütün olumsuz senaryolar dört bir taraftan saldırır ya kaçılacak ya da bu zorlu görevin de üstesinden gelinecektir. İşte bu durumu yönetebilmek adına pazarlama konferanslarında yüzlerce sunum yapan Glenn Hickling tarafından hazırlanan bu kılavuz; sinirlerinizi rahatlatacak, sizi sunumunuzda parlak bir başarıya ulaştırmak için ihtiyacınız olanları gösterecek, o korkunç andan kaçınmanıza yardımcı olacak.
Başlangıç
Başlangıçta kendinize bir hareket zemini hazırlayın. Kendinize inanmak için bazı materyelleri toplayın. Sunumunuzu ilginç, ilham verici ve çeşitli hale getirmek için kalbinizi ve ruhunuzu koyun. Kitlenizi araştırın. Onlara en iyi uyacağını düşündüğünüz seslerden, görüntülerden ve videolardan yararlanın zira kalabalığa “satacaksanız” materyalinize inanmanız gerekir.
1. Adım: Bir Seyirci Olduğunu Hatırlayın
Şaşırtıcı derecede az sayıda sunucu, bu durumun ortaya koyduğu yükümlülükleri ve fırsatları değerlendiriyor gibi görünüyor. Eğer kalabalık tamamen ilgili olacaksa sunuma kendisini de dahil hissetmelidir. Örneğin komedyenler ön sıradakilere ne iş yaptıklarını sorar ve bu konuda onlara takılırlar ve böylelikle seyircileri de gösteriye dahil ederler.
Bir kitlenin önünde konuşmak ve bir kitleyle konuşmak arasında fark vardır. Seyirciye atıfta bulunun: arka sıradakiler, geç kalanlar ya da aralarında tarihle ilgilenenler vb. gibi. Bu durum ışıklar her an onlara çevrilebileceğinden sunumunuza odaklı kalmalarını sağlar. Ellerin gösterilmesi, gönüllülerin sahneye çağrılması, oylama butonları ya da iletişimin etkileşimli olmasını sağlayan herhangi bir şey sunumunuzu daha keyifli kılar.
2. Adım: Asla İstediğinizi Almaktan Korkmayın
Bunu istiyorsunuz. İnsanları etkilemek, adınızı duyurmak, yeni işler oluşturmak ve mesajınızı iletmek istiyorsunuz. Spottan korkabilirsiniz ama sonucu istiyorsunuz, bunu istiyorsunuz.
Biraz sinirlerinizi heyecanlandırın. Aynaya bakın ve kendinize “İstediğini elde etmekten korkmanın amacı nedir?” diye sorun.
3. Adım: Ses Tonunuzu Manuel Olarak Değiştirin
Monoton bir şekilde konuşmayın ya da fısıldamayın. Bilinçli olarak sesinizde sıçramalar oluşturun. Yavaş, kasvetli, derin ya da hızlı, bunları karıştırarak pratik yapın. Yabancı filmlerdeki mahkeme sahnelerini izleyin.
Avukatlar jüriyi etkilemek için bazen melodisiz, bazen tamamen patlayan, bazen canlı ve neşeli bir ses tonuyla ve özenle ölçülmüş çeşitli ritimlerle konuşurlar. Çünkü onlar jüriyi dinamik tutmak için oradadır. Yavaşça konuşurken verilen esler beyninizin ağzınıza yetişmesini sağlar. Yavaş gidin, nefes alıp duraklayın, kendinizden emin ve ilginç görünün. Sonra devam edin. İlk başta kolay olmayabilir ama yaparsanız bu oyununuza ciddiyet katar.
4. Adım: Komik misiniz? Şaka Yapın
Komikseniz bir şakayla başlayın ama yüz kere pratik yapın, doğru kelimeleri vurguladığınızdan ve zamanlamanın kusursuz olduğundan emin olun. Eğlendirmeye çalışacaksanız insanların neden güldüğünü anlamak önemlidir.
Bir şakadan yararlanabileceğiniz konusunda emin değilseniz, sunuma kişiliğinizi vermenin ve uyum sağlamanın başka yolları da vardır: Belki bir problemin çözümü için ne kadar hayal kırıklığına uğramış olduğunuzu, belki de süper olmanın nasıl bir grafik açıklaması olduğunu anlatabilir, çalışma biçiminize ilişkin gerçeği açık bir yürekle anlatın ve insanlar bunun için sizi sevecektir.
5. Adım: Performans Standartınızın Sınırlarını Öğrenin
Sınırlarınızı bilirseniz ihtiyacınız olan materyalleri de daha kolay bulabilirsiniz. Vurgulamak istediğiniz kelimeler için capslar kullanmak, sunuma ses efektleri eklemek performansınızı artırabilir.
Yazma ve uygulama akışkan döngüsel bir süreçtir, yazdığınızı en iyi nasıl ifade edebileceğinize odaklanın, vurucu cümleleriniz olsun. Hazırladığınız metni uzun uzun yazın. Böylece sunum esnasında aklınıza nasıl kolay geldiğine şaşıracaksınız. Son halini boş kaldığınız her an okuyun. Hatta büyük günde onu cebinize koyun, orada olduğunu bilmek bile çok güven verici olacaktır, yaparsanız ihtiyacınız olmaz ama yapmadığınızda ya ihtiyacınız olursa?
6. Adım: Hatırlatma Kartları Kullanın
Hatırlatma kartlarında utanılacak bir şey yok. Ancak onları, daha kişisel kartlar haline getirin. Beyninizi harekete geçirmek için kartlara bakabilirsiniz ama onları yüksek sesle okumak nadiren mümkün olacaktır.
Ezberlemek için mücadele ettiğiniz her şeyi, gerçekler, istatistikler ve alıntılar, ne varsa yazın, bir kart yığınınız olsa bile. Kendinizi hazır hissetmek için bunlara iki üç dakika zaman ayırmak yeterli olacaktır.
7. Adım: Yoga Nefes Tekniklerinden Faydalanın
Yogada tam nefes olarak bilinen şekilde karın (diyafram), kaburga ve göğüs nefesini birleştirerek nefes alın. Oradan nefes alarak, burnunuz ve ağzınızdan aldığınız nefesten ziyade, doğanın kendi sakinleştiricisi olan oksijenin daha yüksek bir oranını alarak sakinleşebilirsiniz.
Tam Yoga nefesi uygulaması:
1. Önce derin nefes verilir. Sonra karından yavaş ve derin nefes alınır. Karın yükselir.
2. Nefes yukarıya kaburgalara çıkar.
3. Nefes göğüs ve köprücük kemiklerine ulaşır.
4. Nefes verirken önce karın, sonra kaburga, orta göğüs ve en son üst göğüs nefesi boşaltır.
Her zaman nefes vererek önce akciğerler boşaltılır. Bitirirken de nefes alarak bitirilir. Doğru yolda olduğunuzu hissedeceksiniz. Bu yöntem kalp atışlarınızı yavaşlatacak ve rahatlamanızı sağlayacaktır. Bu yöntemi uyumak için de deneyebilirsiniz.
8. Adım: Odaya Çalışın
Konuşmadan önce kendinizi kilitlemeyin. Odaya(sunum yapacağınız alana) çıkın, kendinizi tanıtın, olabildiğince çok yeni arkadaş edinin.
Bu sadece kitleniz içindeki güler yüzlü kişi sayısını artırmaz, sesinizi ısıtır, muhatabı olduğunuz rastgele sorularla zihninizdeki zorluklardan uzaklaştırır.
9. Adım: Gergin Olduğunuzu İtiraf Edin
Topluluk önünde konuşma yapmada kaygısız olunabilecek bir nokta yok. Kaygılı olduğunuzu gizlemeyin, yerinizde olup daha farklı hissetmek pek mümkün değil.
Spot ışıkları size çevrilmeden önce hiçbir şey bilmediğinizi düşünmek, yapamam demek kaygınızla yüzleşmenizi sağlar. Üstesinden gelebilirsiniz. Kaygınızdan kurtulmak için biraz yürüyün, zıplayın, hareket edin. Yapabilirsiniz ve aslında hiçbir şey bilmiyor değilsiniz.
10.Adım: Perde Açılmadan Son Hazırlıklarınızı Tamamlayın
Sunumunuza başlamadan önce artık kendinizi gergin hissetmeyeceğinizi kendinize anlatın. Şov zamanı! Sevdiğiniz bir şarkıyı söyleyin, el çırpın, dans edin. Bu gerginliği üzerinizden atmak için son fırsatınız.
Son ısınmanın en önemli bölümlerinden biri de görselleştirmedir. Hayal edin: Konuşmanız bittiğinde herkes sizi alkışlıyor, insanlar elinizi sıkmak ve kartvizitinizi sormak için ilerliyor. Sunumunuzu başarıyla tamamladınız ve gururla gülümsüyorsunuz.
Çok çalıştınız ve hem madden hem de zihinsel olarak çok iyi hazırlandınız. Her şeye hazırsınız. Size iyi şanslar dileriz ama buna ihtiyacınız olmayacak.