YouTube ve Facebook NSPCC’nin Kırmızı Listesinde!
İngiltere’de NSPCC –Çocuklara İşkenceyi Önleme Derneği, sosyal medya platformlarının çocuklar için risklerini inceleyen bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırmaya 4.000’den fazla ebeveyn ve gençten gelen yorumlardan elde edilen veriler kaynaklık etti. NSPCC elde edilen sonuçlara göre bir tablo oluşturdu. Bulgular, İngiliz hükumetinin, sosyal medya şirketlerine, 13 yaşından küçük kullanıcılarının bulunmasına para cezası da dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlar getireceğini duyurmasından bir gün sonra yayınlandı.
Hazırlanan tabloya göre, en kötü suçluların çocukları internette en karanlık yetişkin temalarına maruz bırakan Facebook ve YouTube olduğu ortaya çıktı. Facebook ve Youtube intihar, şiddet, zorbalık, seks ve diğer yetişkin temaları içeren içerik söz konusu olduğunda en riskli siteler olma özelliğini barındırıyorlar. Örneğin Youtuber Logan Paul intiharlarıyla bilinen bir Japon ormanında bir cesedin videosunu çekmiş ve YouTube tarafından kanalı kapatılmıştı.
Tabloyu aşağıda görebilirsiniz. Facebook ve Youtube çocuklar için yetişkinlere uygun dört kategoride de en yüksek risk grubunda.
@alphr
Tablonun diğer ucunda Tumblr sarı iken, “Grand Theft Auto: San Andreas” oyunu Facebook ve YouTube kadar kötü olarak sıralandı. Bir başka ilginç sonuç ise Instagram’ın zorbalık ve cinsel içerik için yüksek puan alması oldu.
NSPCC ‘de Yer Alan Birkaç Yorum Bile Durumu Ortaya Koyuyor
16 yaşındaki bir kız: Makyaj videosu izlerken bile kendinizi kötü bir videoda bulmanız çok kolay. Zira izlediğinizin yanındaki video cinsel içerikli, zarar verici veya kötü başka bir şey olabilir.
13 yaşındaki bir Facebook kullanıcısı: Facebook’ta rastgele insanlar size arkadaşlık isteği gönderebiliyor ve bu hiç hoş bir durum değil, bu durumu sevmiyorum.
İngiltere Çocuk Yardımları İnternet Güvenliği Koalisyonu Sekreteri John Carr da bu konuda konuştu: “Facebook ve YouTube hala çocuklarla ilgili raporların hacmi ve bu raporların sonuçları hakkında anlamlı bilgiler sağlamamaktadır. Bu üzücü örnekler göstermektedir ki saydamlık ancak öz düzenleme yapmamız halinde mümkündür. Bu saydamlık eksikliğinin etkisi ise sosyal ağların çocukları korumak için aldıkları önlemleri hesaba katmaması ve bu tedbirlerin etkili olup olmadığını dikkate almamasıdır.”
Bulgular, İngiliz hükumetinin önümüzdeki iki yıl boyunca sosyal medya şirketlerini sınırlandırıcı yasalar getireceğini duyurmasından bir gün sonra yayınlandı. Kültür Sekreteri Matt Hancock, Facebook ve Snapchat gibi sosyal medya platformlarına kaydolmalarına izin verilen 13 yaş altı çocuklarla ilgili durumun düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Hancock BBC’de “The Andrew Marr Show” a verdiği demeçte, hükumetin 14 şirketi çocukların daha iyi korunması için görüşmek üzere davet ettiğini belirtti.
Ne Yapılabilir?
Teknoloji sektörünün statik olmadığını ve özellikle de çocukların en yeni ve yenilikçi, daha küçük platformlara katılmaya çalıştıklarını biliyoruz. Bunlar, kullanıcıları savunmasız bırakan ve bir dizi koruma geliştirmeyen platformlar olma eğilimindeler. Son yıllarda, çok kısa bir süre içinde çok sayıda platformun önemli ölçüde büyüdüğünü gördük ve güvenlik özellikleri genellikle çok daha sonraki bir aşamada ekleniyor. Bu durumda ebeveynlere çok iş düşüyor.
@stevepb
Sosyal medya güvenliği, sosyal medya şirketleri tarafından sağlanıncaya kadar çocukların sosyal medya araçlarını bilerek anlayarak ve öğrenerek kullanımları konusunda doğru hareket etmelerini ve bu ağları verimli kullanmalarını sağlamak için öncelikle yetişkinlerin eğitilmesi gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli uygulamalardan biri, bu konuda yeterli uzmanlık düzeyine ulaşmış kişiler tarafından çeşitli kurum programlarının açılmasıdır. Sosyal medyanın ne olduğu bilinci net bir şekilde, öncelikle ebeveynlere verilmelidir. Bir sonraki aşamada ise ebeveynlere, çocukları sosyal ağlardaki davranış biçimleri ve kullanımlar konusunda doğru yönlendirebilme yetisi kazandırılmalıdır. Zira salt yasaklayıcı bir yaklaşım içinde bulunan ebeveynlerin yöntemleri ters etki yaratabilir. Böylece aşama aşama ilerleyen bilinç ve yeterlilik düzeyi toplumun geneline yansıyacak, bu sayede sosyal medyaya karşı toplumsal düzeyde daha doğru yaklaşımlar sergilenebilecektir.
Araştırma nedeni olabilecek bir konuyu işlediğimiz Çocuklardan Yeni Savunma: Ben Yapmadım Algoritma Yaptı! yazımızı da okumanızı öneririz.
