Yazar: Esra Soylu Mayıs 15, 2018 Kategori: İlham yorumlar kapalı

Her Şeyin Başı Zihin Kontrolü!

İnsan zihni yaşadığı hayata dikkat etmez sadece hayatta kalmaya odaklanır. Bu nedenle her zaman negatifi görür. Değişimden, belirsizlikten hoşlanmaz ve risk almak istemez. Zihninize bir şans verirseniz muhtemelen kafanızı berbat bir yer yapar. Zihin kontrolü dikkat edilmesi gereken bir meseledir çünkü zihninize girenleri, zihninizde olanları kontrol edemezseniz sizin için yeni bir hayat başlıyor demektir. Zira Gandi’nin şiirinde de dediği gibi düşüncelerinizin kaderinize dönüşme ihtimali vardır.

Etrafınızdaki İnsanlar Hayatınızı Şekillendirir

“Üzüm üzüme baka baka kararır.” ya da “Körle yatan şaşı kalkar.” demiş atalarımız. Yazar Darren Hardy de bunu “Olumsuz insanlarla takılıp pozitif bir yaşam sürmeyi bekleyemezsiniz.” diyerek ifade etmiş. Belki siz de oldukça parlak geleceklere sahip olabilecek, çok akıllı ve entelektüel insanlardan birisiniz fakat yanlış insanların etrafında durmakta ısrar ettiğiniz için hayatınız aşağıya doğru, bir spiral şeklinde ilerliyor.

Aslında bir kişi kendine en yakın beş kişinin toplamıdır. Bu kesinlikle doğrudur. Çevrenizdeki insanlar düşüncenizi, hedeflerinizi, tutumlarınızı ve hatta kişiliğinizi şekillendirecektir. Negatif insanlarla takılırsanız düşünceleriniz de olumsuz olmaya başlayacaktır. Dünyada hiç iyilik, güzellik görmeyen, karamsar ve mağlup olan kişilerle yakın temasta olursanız siz de dünyada hiçbir iyilik görmemeye başlayacaksınız.

@ HelenaLopes

Kendinizi hevesli, tutkuları olan bireylerle kuşatırsanız siz de hevesli ve hırslı olursunuz. Başarılı olan kişilerle kendinizi çevrelerseniz siz de başarılı olursunuz. Çünkü başarı yolunu açan şey tanıdıklarınız olabilir. “Ne bildiğin değil, kimi tanıdığın önemlidir.” sözü, doğru kişileri tanıdığı için iş yaşamında ilerleyen birisiyle karşılaştığımızda hep akla gelen sözdür. Nitelikleri sayesinde değil de sahip olduğu ilişkileri sayesinde istediğini elde eden ya da terfi eden kişileri siz de tanıyor olmalısınız. Norveç İş ve Ekonomi Okulu’ndan Arent Greve ile çalışma arkadaşları benzer bir soruyu ele alarak insan sermayesi (bilgi) ile sosyal sermayenin (ilişkiler) proje ortamlarında bireysel üretkenliğe nasıl katkıda bulunduğunu araştırmışlar. Bu araştırmacıların elde ettikleri sonuçlara göre her ikisi de önemli olmakla birlikte, sosyal sermaye ya da kimi tanıdığınızın projelerde üretkenlik üzerindeki etkisinin çok daha fazla olduğuna şahit olmuşlar. Yani, gerçekten istediğiniz ve hak ettiğiniz hayatı şekillendirmek istiyorsanız, hayatınızı etkileyen insanların doğru olup olmadığını düşünmelisiniz.

Arkadaşlarınız sizi standartlarınızı yükseltmeye zorluyor mu?

Yoksa daha yükseğe çıkmanızı engelliyorlar mı?

Sizin için iyi olmayan arkadaşlarınız varsa, arkadaşlığınızı gözden geçirin.

Jordan Peterson’ın 12 Rules for Life (Yaşam için 12 Kural) adlı kitabında dediği gibi: Arkadaşlığını kardeşine, babana ya da oğluna tavsiye etmediğin bir arkadaşın varsa neden kendin için böyle bir arkadaşın olsun?

Kontrol Edemediğiniz Durumlar Üzerinde Endişenlemeyi Bırakın Ki Özgürleşin

“Hayatında gerçek bir özgürlük istiyorsan dışsal olayların mutluluğunu şekillendirmesine izin vermeyi bırakmalısın.” Tony Robbins

Haberleri açıp dünyayla ilgili yanlış olan her şey için endişelenmeye başlamak kolaydır. Ve birçok insan, kontrol edemedikleri şeyler hakkında çok fazla endişe duyuyor ve bazen bu kendi hayatlarını önemsediklerinden daha da fazla oluyor. İşte, bu gücünüzü kaybetmenin korkunç bir yoludur. Dünyadaki bütün problemleri değiştiremezsiniz ama kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz. Örneğin Trump’ın tweetlerinden hoşlanmıyor musunuz, twitterının kapatılmasını mı istiyorsunuz? O zaman onun yazdığı tweetleri, retweet ettiği makaleleri okumayı bırakın. İşte, bu kontrol edebileceğimiz şeydir.

kötü olan her şeyi kontrol edemeseniz de kendinizi değiştirebilirsiniz

@ brucemars

Aynı şeyi günlük yaşamınızda yapın. Her zaman kontrolümüz dışında gerçekleşen olaylar olacaktır. Ama hayatınızı nasıl şekillendireceklerine izin verme gücüne sahip olan sizsiniz.

İstediğiniz işi yapmayabilirsiniz, işinizden kovulabilirsiniz ya da sevdiğiniz birini kaybedebilirsiniz. Bu olayların sizi yüzüstü bırakmasına izin verebilirsiniz, onların size acı çektirmesine de izin verebilirsiniz. Ya da sahip olduğunuz şey için minnettar olmayı ve daha iyi bir geleceği güçlendirmek ve şekillendirmek için kullanmayı tercih edebilirsiniz. Seçim sizin!