@her.ie

Harland Sanders 9 Eylül 1890’da ABD’nin Indiana eyaletinde dünyaya geldi. Henüz 6 yaşındayken babasını kaybetti. Annesi domates fabrikasına çalışmaya gidince kendisi evde kalıp 2 kardeşine bakmak zorunda kaldı. Kardeşlerine yemek yapmak zorunda kalan Sanders bu dönemde şefliğe ilk adımını atmış oldu. Annesi daha sonra tekrar evlendi fakat üvey babası sürekli Harland’i dövüyordu. Bu yüzden 15 yaşında evden kaçarak askere yazıldı. Askerlikten terhis edildikten sonra çeşitli işlerde çalıştı. 17 yaşına gelmeden 4 farklı işten atılmıştı. Sonunda bir demiryolu şirketinde düzenli iş buldu ve orada çalışmaya başladı.

Düzenli geliriyle mutlu olan Sanders 1908’de Josephine King isimli bir kadın ile evlendi, bu ilişkiden 3 çocuğu oldu. Tek oğlunu erken yaşta kaybetti. Bir süre daha demiryolu işinde çalıştıktan sonra itaatsizlik sebebiyle işten çıkarıldı. Bu durum üzerine eşi Josephine çocuklarını da alarak Sanders’i terk etti. 40 yaşına gelene kadar sayısız iş değiştirdi fakat hiçbirinde dikiş tutturamadı. Bir dönem hukuk dersleri almaya başlamıştı fakat belirsiz sebeplerden dolayı onda da başarılı olamadı.

40 yaşına gelmesine rağmen baltaya sap olamadığını düşünerek intihar etmeyi bile düşünen Sanders’in aklına ne kadar iyi bir aşçı olduğu geldi. Sonunda Tennesse eyalet sınırına 40 km uzaklıkta bulunan Corbis isimli bir şehirden bir benzin istasyonu, motel ve kafe satın aldı. Burayı bilerek seçmişti çünkü Florida’ya gitmek isteyen insanlar buradan geçiyor ve benzin istasyonunda duruyorlardı.

Kentucky Albayı

Kısa zamanda Sanders, motelde odalara servis yapmaya başladı. Müşteriler özellikle 11 baharattan oluşan sosa hayran kaldıklarını belirtiyorlardı Çok geçmeden “Kentucky Fried Chicken of Harland Sanders” adlı tesis tüm Kentucky’e nam saldı. Sanders için artık işler yolundaydı.

@mensxp.com

Sonrasında gelirini arttırmak için bir düdüklü tencere satın aldı. O zamanlar yeni çıkmış olan düdüklü tencere normalde 30 dakika olan yemek pişirme süresini 9 dakikaya düşürüyordu. Artık müşteriler yemek yemek için uzun süre beklemiyor, dolayısıyla sipariş sayısı artıyordu. 1935 yılına gelindiğinde Kentucky valisi Ruby Laffoon, eyalete verdiği hizmetlerden dolayı Sanders’e “Kentucky Albayı” unvanını verdi.

Tam bu dönemlerde Albay Harland Sanders işleri büyütmeye karar verdi ve 1937’de Sanders Court & Cafe adlı moteli açtı. 1947’de Harland ve Josephine boşandı, bundan iki yıl sonra Harland sekreteri Claudia Ledington ile evlendi. Aynı yıl Sanders’e tekrardan Kentucky albayı unvanı verildi. İkinci kez albay ünvanı almasının ardından Sanders dış görünüşüne iyice önem vermeye başladı, artık beyaz takım elbise ve siyah papyonsuz dışarı çıkmıyordu. Bildiğimiz üzere o imaj şimdi KFC logolarında yer alıyor.

@businessinsider

İflasın eşiğinden daha büyük başarıya

Tam her şey yoluna girdi derken Sanders bir kez daha hayatın tokatını yedi. 1956’da Innerstate 75 otobanının inşası tamamlandı. Bu otoban Corbis’i es geçiyordu, doğal olarak restoranın müşterisi bir hayli azaldı. Kısa sürede müşterilerinin çoğunu kaybeden Sanders iflasın eşeğine geldi ve borçlarını ödeyebilmek için tüm mülklerini 75.000 dolara sattı. 66 yaşına geldiğinde beş parasızdı ve aylık 105 dolarlık emekli maaşıyla yetinmek durumundaydı.

@imagenesmy

Sanders iyice düşündü ve kaybedecek hiçbir şeyi olmadığının farkına vardı. Arabasına atlayarak tüm ABD’yi gezdi ve sır gibi sakladığı formülünü satmaya çalıştı. Sürekli hareket halindeydi, her tanıştığı müşteriye tavuktan bir parça hazırlıyor ve tattırıyordu. Neredeyse 2 yıl dolaştı, efsaneye göre tam 1009 kez reddedildi fakat en sonunda bir müşteri buldu. Yaptığı sözleşmeye göre Albay satılan her tavuktan sadece 5 cent kazanacaktı. Fakat 1960’a kadar o kadar çok tavuk satıldı ki Sanders Amerika’nın dört bir yanına bir sürü franchise vermişti bile.

4 sene sonra Albay Sanders Kentucky Fried Chicken’ı yatırımcı John Y. Brown, Jr.’ye 2 milyon dolara satmaya karar verdi. Sanders, şirketin resmi yüzü olarak kalacaktı ve bunun için her yıl kendisine 250.000 dolar ödeme yapılacaktı. Artık sadece arada sırada müşteriler ve medyayla buluşarak pazarlama kampanyalarını yürütecekti.

@time

Sanders 1980’de 90 yaşındayken hayada veda etti. Son yıllarında gezdi ve eşiyle “Claudia Sanders’ Dinner House” adlı bir restoran işletti. Sonlara doğru KFC onu hayal kırıklığına uğratmıştı çünkü restoran fiyatları düşürmek ve hız kazanmak için tavukların kalitesinden ödün vermeye başlamıştı. Maalesef bu durum Sanders’ın ölümünden sonra da devam etti.

@bighospitality

1986’da şirket PepsiCo’ya satıldı, 2002’de ise Pizza Hut, Taco Bell gibi restoranlarında sahibi olan Yum! Brands tarafından satın alındı. Günümüzde ise KFC, 115 farklı ülkede faaliyet gösteriyor ve 20.000’den fazla restorana sahip devasa bir fast food zinciri haline geldi.

Şimdi düşünelim!

Bir markanın geçmişten bugüne yolculuğunda olumlu/olumsuz birçok şey yaşadığınıza eminiz. Markaların ana hedefinin doğru bir strateji ile müşteri deneyimini yüksek tutmak olduğunu düşünürsek onların sizin geri bildirimlerinize ihtiyacı var. Sizin de çok daha iyi bir hizmete…

Freewall’da #KFC hashtagi ile sesimizi duyurmaya yardımcı olmak istiyorsan düşüncelerini bize ilet! Markalar hakkında fikirlerini paylaş ve sen değiştir!