Ramazan Dolayısıyla Yayındayız!
Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan
Bütün islam aleminin heyecanlı bekleyişi sona erdi. Artık eski ruhunun yaşatılmadığına inanılsa da, ramazan geldiğinde en yakın dostu bereketi yanında getiriyor. Etkinlikler çoğalıyor, çarşı pazar dolup taşıyor, insanlar bütçelerine göre alıp, evlerine taşıyor. Laf aramızda ramazanın bereketi zamlara bile geliyor(!) Bir de bereketin çok yakın bir arkadaşı var; paylaşım. Paylaşmak ki dünyanın en güzel erdemlerindendir. Bazen derdini bazen sevincini paylaşırsın, ortak bir iş yapmak için zamanını paylaşırsın ya da iyi kötü anılarını paylaşırsın. Ramazanda ise sofranı, sabrını, hislerini en önemlisi inancını paylaşırsın. Bu fiiller insanlık için hayati önem taşıdığından, hayatın birçok noktasında da bazı anlatımların etkili olması için kullanılıyor. Ramazanda reklamcılık faaliyetleri hareketleniyor ve bu özel reklamlar bize “Ramazan dolayısıyla yayındayız!” diyorlar.
Bu Kadar Coşku, Bolluk, Bereket Nereden Geliyor?
Ramazan yaklaştığında iftara, sahura, yapılacak yiyecek alışverişi için gıda sektörü hummalı bir çalışmaya giriyor her sene. Üstelik 2009 yılından beri uzun günlere denk gelen oruç tutma saatleri dolayısıyla ramazan farklı birçok sektörü de hareketlendirmeye sebep olmuştur. Aylık özel GSM tarifeleri, vakıfların kamu yararı için yaptığı paylaşımlar, gıda sektörünün kampanyaları, hatta “bereket” değerini temsil ettiği ifadesiyle bankaların yaptığı özel kampanyalar, her yıl ramazan ayında gördüğümüz hareketlenmeler olmuştur. Ramazanda bu kadar coşku, bolluk, bereket nereden geliyor peki? Reklamcıların reklamları yaparken dinledikleri, içimizden gelen seslerden tabii ki!
“İftardan sonra sahura az zaman var, en iyisi yatmayayım.”
-Biraz arkadaşlarla mesajlaşalım.-
“Gündüz sıcaktan çok bunaldım, soğuk bir şeyler içeyim.”
-Yoksa soğuk bir espri mi patlatsalar?-
“Hava da çok sıcak, sahurda kalktım mı tekrar yatamıyorum.”
-İnternet de ramazanda daha bereketli sağ olsun.-
“Ramazan alışverişi ile ramazanın ilk heyecanı selfisi.”
-inşallah öderken de heyecanlanmam!-
“Nerede o eski ramazanlar?”
-Bak işte burada.-
“Ramazan geldi hoş geldi! Paylaşacak ne güzel şeyler var!”
-Kardeşinin hakkı var.-
Ramazan gibi özel günlerde yayınlanan reklamların, herkes için çok daha dikkat çekici olmasının yanı sıra, böyle zamanlarda oluşan bazı gereklilikler için iyi stratejiler geliştirip, doğru ürünler ve kampanyalar çıkarmak markaların vazgeçilmezi. Tabii ki bunları tercih edilebilir kılmak ve bunu insani duyguları sömürerek değil de gerekli olduğu kadar vurgulayarak yapabilmek her zaman başarılı olabilecek bir yöntemdir.
İftardan sonra ağzımızda kalan tatların yanı sıra; paylaştık diye, bereket bizi ısıttı diye ve her şeye rağmen güzel şeyler de oluyor diye, içimizde de yer eden tatlı hislerin sadece ramazan dolayısıyla değil her ay olması dileğiyle.