Dünyaca Ünlü İsimler ‘in Zorlukları ve Başarıları
Dünyaca Ünlü İsimler ‘in Zorlukları ve Başarıları – Adını duyduğumuz bir çok dünyaca ünlü isimlerin, tanınırlığını kazanmadan yada kazanırken çektikleri zorluklar ve kazandıkları başarıları biliyor musunuz?
Dünyaca Ünlü İsimler ‘in – Rahibe Teressa
Asıl ismi Gonca Boyacı olan Rahibe Teresa, Osmanlı İmparatorlupu’ nun Üsküp şehrinde doğdu. Vaftiz ismi Agnes oldu. 18 yaşında rahibe olmaya karar verdi ve Hindistan’ daki misyonerlik çalışmalarıyla tanınan Loretto Hemşireleri’ ne katıldı. Teresa adını bu dönemde aldı. Hayırsever Misyonerler Cemiyeti’nin kurucusu oldu. Hastalara, yoksullara ve toplum dışı yaşayan kimselere yardım ettiği için 1979 Nobel Barış Ödülü kendisine verilmiştir.
Nelson Mandela
Nelson R. Mandela ya da kabile adıyla Madiba, ayrımcılık karşıtı aktivistti. Güney Afrika Cumhuriyeti’ nin ilk siyahi devlet başkanıdır. 1994′ te ilk defa tüm halkın katıldığı seçimlerde devlet başkanı seçilmiştir. Yönetim şeklinde ırkçılığı engellemeye, fakirlik ve eşitsizliğe odaklanmıştır.
Kabile şefinin oğlu olarak doğan Mandela, Fort Hare Üniversitesi ve Witwatersrand Üniversitesi’nde hukuk eğitimi gördü. ilçelerinde Sömürgeciliğin karşısında durdu ve ANC’ ye katılarak bu partinin gençlik kolunun kurucu üyesi oldu. Halkın, tamamının temsil edilmediği ve beyazların temsil edildiği parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını savundu.
Hapis Hayatı
Avukat olarak çalışırken sürekli olarak kışkırtıcı aktivitelerden ve 1956’dan 1961’e kadar süren İhanet Duruşmaları’ ndan dolayı tutuklandı. Buna rağmen doğrularından vazgeçmedi, haksızlığın, ayrımcılığın karşısında durdu ve halk onun yanında oldu.
Nelson Mandela, dünyanın en ünlü mahkûmu olarak anılmıştır. Serbest bırakıldığı zaman 71 yaşındaydı. Serbest bırakılmasına Güney Afrika siyahlarının yanında birçok beyaz da sevindi. Mandela’nın “Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahların bağımsızlığı için mücadele edeceğim.” demesi, halk arasında onu bayraklaştırdı.
Frida Kahlo
Yirminci yüzyıl popüler kültür ikonu haline gelen bu ressamı, resimlerinin yanı sıra inişli çıkışlı özel yaşamı ve politik görüşleri ile de tanınıyoruz. Sanatı “sürrealist” olarak adlandırılsa da kendisi bu tanımı reddetmiştir. Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felci sonucu olarak bir bacağı engelli kalmış, kendisine “Tahta Bacak Frida” denmişti. Bu engeline yenik düşmeyen Frida, genç kızlık çağında, dönemin en iyi eğitimini veren Ulusal Hazırlık Okulu’nda okudu.
Arkadaşı vasıtasıyla ‘’Meksikalı Michalangelo’’ olarak tanınan Diego Rivera ile tanıştı. İlişkileri resmin ötesine geçti, evliliğe kadar ilerledi. Evlilikleri karşılıklı sadakatsizlikle dolu olduğundan ilişkileri bir türlü dengeye ulaşamıyordu.
Frida Kahlo, 13 Temmuz 1954’te, akciğer embolisi teşhisiyle son nefesini verdiğinde; arkasında bıraktığı son eseri “Yaşasın Yaşam” isimli tablosu oldu. Külleri, Mavi Ev’de muhafaza edilmektedir. Mavi Ev, 1955’te Rivera tarafından devlete bağışlanmıştır.
Frida’dan Esintiler…
“Eskiyor bütün bedenler. Ama acı çeken bir yüreği var ise bedenin, daha hızlı çürüyor o beden. Benim acı çeken bir yüreğim var Diego. Seni sevmeye başladığım o günden beri, acı çeken bir yüreğim var. Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. Anladığın halde canımı yaktın Diego…”
Barış Manço
Gerek güzel enerjisiyle, gerek şarkılarıyla hayatımıza giren Barış Manço şarkıcı, besteci, söz yazarı, Tv program yapımcısı ve sunucusu ve Kültür Elçisi’ dir. Türkiye’ de rock müziğin öncülerinden biridir.
Anadolu Rock türünün kurucularından biri olan Barış Manço, aynı zamanda Türkiye’de ilk “Barış” ismi verilen kişidir. Adı gibi kendi de hep barışçıl olmuştur. Söylediği ve yazdığı şarkılarla, gerek düzenlediği TV programlarıyla, gerek insancıl yapısıyla hepimize örnek olmuştur.
Lady Diana
Hayatı boyunca aşkı aramış kadın Lady Diana, evlendiği gün mutlu sonu yaşadığını sanırken, aslında aksine yıllar sürecek mutsuzluğa ilk adımını atmaktaydı. Evlilik yeminindeki “sadakat” kelimesinin Prens Charles için herhangi bir önemi yoktu.
Diana, bu sadakatsizliğe sessiz kalmadı, kraliyet ailesinin en önem verdiği konu olan gizliliği ihlal edip tam tamına 22,8 milyonun izleyeceği o meşhur BBC röportajında her şeyi anlattı.
O gün tüm dünya varlığın, şatonun ve zenginliğin içindeki mutsuz kadını gördü. Halk onun yanındaydı ancak Kraliyet Ailesi değildi. Bu röportaj boşanmayı da beraberinde getirdi.
Yeniden Aşkı Arıyor
Yeniden özgürlüğüne kavuşan Diana, Pakistanlı kalp cerrahı Hasnat Khan’la aşk yaşıyordu. Ancak aradaki kültür farkı ve Diana’nın boşanmış bir kadın olması Khan’ın ailesinin hoşuna gitmedi ve ayrılmak zorunda kaldılar.
Aradan zaman geçince Diana, bu sefer Dodi Al Fayed ile görüşmeye başladı. Çift beraber tatile Paris’e gitti. Paparazilerden kaçmak isteyen alkollü şoförün kaza yaptı. Lady Diana hayata gözlerini yumdu. Hala bu olayın bir kaza mı yoksa suikast mı olduğu tartışılır.
Türkân Saylan
Türkan Saylan, ülkesi ve eğitimi için elinden geleni ardına koymadan çalışan bir kadındır. 1989 yılında, “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak” amacı ile kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ nin kurucularından biridir ve uzun bir süre Genel Başkanlığını yürütmüştür. Bunun yanı sıra, 14 Nisan 2007 Ankara-Tandoğan ve 29 Nisan 2007 İstanbul-Çağlayan cumhuriyet mitinglerinin organizasyonunda ve icrasında bulunmuştur.
Bunun dışında farklı sivil toplum kuruluşlarında da çeşitli görevlerde bulunmuş, mesela 1990’da oluşan “Öğretim Üyeleri Derneği’ ni kurmuştur. Çalışmayı, gelişmeyi ve geliştirmeyi kendisine görev edinmiştir.
2005’ten bu yana 440 tane makale yazmıştır. Tahmin edeceğiniz gibi ödülleri saymakla bitmez. Eğitim ve öğretimin yanı sıra tıpta, hatta korunmaya muhtaç çocukların vakfında da aktif bir rol sergileyerek da birçok başarıya ve yardıma imza atmıştır.
