Paylaşmayı unutmayın.

Hiç telefonunuza gelen bildirimlerden dolayı boğulmuş gibi hissettiniz mi? Eğer cevabınız evet ise böyle hisseden sadece siz değilsiniz. Peki telefon bildirimlerini kapatmak konusunda ne düşünüyorsunuz?

İspanyol telekomünikasyon şirketi Telefonica’da araştırmacı olan Martin Pielot, Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki insan-bilgisayar etkileşimi araştırmacısı Luz Rello ile birlikte çalışarak, 30 gönüllünün 24 saat boyunca telefonlarında uygulama bildirimlerini devre dışı bıraktıktan sonra nasıl hissettiklerini araştırmak için bir araya geldi. İkili 2015’te “Rahatsız Etme” adını verdikleri bir meydan okuma başlattılar. Bu meydan okuma telefon bildirimlerini devre dışı bırakma üzerineydi. Meydan okumaya katılan 12 kişiden 24 saat boyunca tüm bilgisayar cihazlarında bildirim uyarılarını devre dışı bırakmasını isteyen Pielot ve Rello açık post-hoc görüşmeler yoluyla veri topladılar. Verileri açık kodlama kullanarak analiz ettiklerinde katılımcıların bildirim uyarıları için çok güçlü ve kutuplaşmış görüşler sergilediğini gördüler. İş sırasında, bazı katılımcılar bölünmedikleri için daha az stresli ve daha üretken hissediyorlardı, ancak iş bağlamı dışında bazıları önemli bilgilerin eksikliğinden ve başkalarının beklentilerini ihlal etmekten korktukları için stresli ve endişeliydiler. Bazı katılımcılar da araştırmaya katıldıktan sonra da bazı uygulamaların bildirimlerini kapattılar. Araştırmacılar orijinal meydan okumadan sonra katılımcıların bildirimler konusundaki davranışlarını değiştirip değiştirmediklerini görmek için iki yıl sonra tekrar bir araya geldiler. Bu noktada asıl zorluk, bir hafta boyunca bildirimleri kapatmaktı, ancak insanlar telefonlarına öyle bağlıydı ki araştırmacılar katılacak birilerini bulamadılar.

Yoğun uğraşlar sonucu araştırmaya dahil edilen 30 katılımcı beyaz yakalı ve çalışmalar kendileri tarafından bildirilen verilere dayanıyor. Kısa bir zaman diliminde olsa da sonuçlar ilginçti. Katılımcılar bildirimler olmadan daha üretkenlerdi ve dikkatleri daha az dağılmıştı. Ayrıca, sosyal gruplarıyla daha az bağlantılı olduklarını hissettiler, bu da ironik bir şekilde onları endişelendiriyordu.

Katılımcıların bildirimleri kapattıklarında yaşadıkları şöyleydi:

• Aramalara ve mesajlara normalden daha az yanıt veriyorlardı.
• Diğer insanlar onlara normalden daha yavaş olduklarını söyledi.
• Telefonlarını uzun süre kontrol etmeyi unuttular.
• Dikkaleri daha az dağılmıştı ve daha üretkenlerdi.
• Çalışmaya konsantre olmaları kolaylaştı.

Ancak bildirdikleri bazı olumsuzluklar da vardı:

• İşle ilgili bilgileri kaçırdılar ancak etkisi göz ardı edilebilirdi.
• Bazı sosyal bilgileri kaçırdılar ama yine de etkisi göz ardı edilebilirdi.
• Bazı arkadaşları cevapsız kalan mesajları nedeniyle katılımcılara rahatsızlığını dile getirdi.
• Dağıtıma çıkan kargodan yapılan bir çağrıyı kaçırmak gibi önemli bildirimleri kaçıracakları için endişelendiler.
• Sonuç olarak telefonlarını daha fazla kontrol etmeyi sona erdirdiler.

Eksik bilgi konusundaki kaygının, insanlara bildirimlerin çokluğundan veya bunlardan yoksunluktan daha çok stresli hissettireceğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak yapılan araştırmanın sonucuna göre katılımcılar kaçırılan mesajlar konusunda endişeli hissetmelerine rağmen bunun streste sistematik bir artışa neden olmadığı görüldü. Bu, iki zıt stresin bulunup bulunmaması ile açıklanabilir. Başka bir deyişle, uygulamalarınız tarafından her zaman rahatsız edilmek, mesajları, bilgileri kaçırma korkusu hissetmekten daha stresli olabilir.

İki yıl sonra, araştırmacılar telefon davranışlarını değiştirmek istediklerini söyleyen 22 katılımcıyla tekrar temasa geçti. Katılımcıların yarısından fazlası, sosyal medya bildirimlerini kapattıklarını ve kişisel Skype bildirimlerini devre dışı bıraktıklarını söyledi. Bunun neticesinde araştırmacılar insanların bildirimler sebebiyle aşırı yüklenme hissettiğini ve bu durumun onların davranışlarında değişikliklere yol açabildiğini tespit etti.

Araştırmacılar katılımcıları, teknoloji şirketlerinin kullanıcıların dikkatini çekmek için birçok uygulamaya sahip olduğu konusunda uyardı. Bu durumda teknoloji şirketlerinin sınırsız seçenekleri karşısında sınırlandırabileceğiniz tek şey ise dikkatiniz. Eğer siz de bildirim sağanağı altında kaldıysanız bu araştırmanın yöntemini izleyebilir, belirli uygulamalar için bildirimleri devre dışı bırakarak veya belirli aşamalar sırasında tüm bildirimleri devre dışı bırakarak kontrolü geri almak için daha sert önlemler almayı deneyebilirsiniz. Bildirimleri sınırlamanız uzun vadede insanlarla bağlantı kurmak ve faydalı öneriler sunmak için bildirimlerin yararlılığını önemli ölçüde ortadan kaldırabilir yani bunlar için bildirimlere ihtiyaç duymayabilirsiniz. Neticede bildirimler tarafından boğulmuş hissetmemek için onlardan sağlanan yarar ve stres arasındaki sınırı gözeterek ikisi arasındaki dengeyi stresi azaltacak yönde değiştirmek sizin elinizde. Telefon bildirimlerini kapatmak konusunda tercih sizin.

Kaynak

Paylaşmayı unutmayın.

Esra Soylu

Tüm Yazılarını Görüntüle