Pazarlama Miyopluğu ve Tedavisi

pazarlama miyopluğu

Paylaşmayı unutmayın.

Öyle bir benzetme düşünün ki, 1960 yılında bir makale içerisinde kullanılsın ve o günden bugüne sektörde uzağı göremeyen markaların sorunlarını iki kelimeyle anlatabilsin. Evet; Theodore Levitt‘in 1960 yılında kaleme aldığı ve Harvard Business Review‘de yayınlanan makalesinde yer alan “Marketing Myopia (Pazarlama Miyopluğu)” benzetmesinden bahsediyorum.

Theodore Levitt, makalesinde “Pazarlama Miyopluğu”nu en basit haliyle “bazı şirketlerin temel işleriyle ilgili görme özrüne sahip olmaları” olarak tanımlıyor ve tedavinin ne olduğunu da yine tanımı içerisinde gözler önüne seriyor. Tabii ki görebilenler için…

miyop pazarlamacılar

@bobbrents

Fakat duruma daha detaylı bakacak olursak bu görme özrünün çağlar arasında çok büyük farklılıkların doğmasına sebebiyet verdiğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak, her çağ kendinden sonraki döneme ilham olabilecek yeni dinamikler oluşturuyor; bu dinamiklere ayak uydurabilen markalar uzağı gözlüksüz görebiliyor ve geleceklerine güvenle bakabiliyorlar.

Tabii ki işin içerisinde pazarlama da olunca, tüm bu dinamikleri ele iyi almak ve mevcut ekosistemimize ekleyerek yeni süreçler sunmak gerekiyor. Gerçi bu yeni süreçler kamuoyu tarafından “trend” olarak algılansa da trendi yakalamak ve klişe olmadan avantaja çevirmek yine uzağı görebilmekte yatıyor. Lakin süreci iyi yönetmek ve dönem dinamiklerine adapte olabilmek her zaman iyi sonuçlar elde edebileceğiniz anlamında da gelmiyor. Sebebi ise bu süreçlerde doğruyu ve gerçeği önceden görebilme içgörüsünde yani uzgörüde yatıyor. Çünkü uzağı görememenin temelinde anlık trendlerin etkisinde kalma ve sürdürülebilirliği görmezden gelme yatıyor. Gerçi burada markaları suçlamamak lazım. Ne de olsa “sürdürebilirlik” kelimesini okuduğumuzda bile yaşadığımız algı körlüğü, istenilen reaksiyondan uzaklaşmamıza sebebiyet veriyor. Fakat tüm bunlara rağmen dilimize, beynimize yerleşmiş algı körlüğünden acil olarak uzaklaşmamız gerekiyor.

pazarlamada miyopluk

@AyoOgunseinde

Diyebiliriz ki; “sürdürebilirlik” bu kadar önemli bir nokta olunca pazarlama çalışmalarında yapılması gereken bugünü kurtarmak değil, geleceği tasarlamak oluyor. Fakat buradaki en önemli nokta ise bugünü unutmamaktan geçiyor. Evet uzağı göremiyor ve net görmek için gözlerimizi kısıyor olabiliriz ama sonuçta yakını yani bugünü de net bir şekilde görmemiz gerekiyor.

gelecekte pazarlama miyopluğu

@2jenn

Pazarlama Miyopluğu Örnekleri

Dünya da ise pazarlama miyopluğu yaşayan, takip edilirken takip eden konumuna düşmüş birçok marka bulunuyor. Örnek vermek gerekirse;

Mekanik hesap makineleri üreten Facit’in elektronik ürünlerin gelişimini görmezden gelerek liderliği Casio’ya kaptırması ve Casio’nun bir dünya devi haline gelmesi konunun en güzel örneği olsa da fotoğraf çekmeyi sevenlerin favorisi Kodak ve Fujifilm‘in dijital makinelerin gelişimini öngörememesi ve yeni dijital fotoğraf makinesi pazarında bu teknolojinin temelinde yer almalarına rağmen kendilerini, hayal ettikleri pazardan çok uzakta bulmuş olmaları oluşturuyor.

Yukarıdaki videoda da gördüğünüz üzere; ne oldum değil, ne olacağım konusunu tüm markaların düşünmesi gerekiyor ve farkı yaratan, geleceği bugünden planlayanlar oluyor. Sonuçta tıp biliminde miyopluk “uzağı net olarak görememek” olarak açıklanırken, Latince “kapalı göz” anlamına geliyor. Göremedikçe değişen tek şey gözlük numaraları değil, markanızın da sonu geliyor.

Geleceği göz ardı etmemeniz dileğiyle…

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar