Dünyada İz Bırakan 10 Bilim Kadını

Paylaşmayı unutmayın.

Kadın olmanın birçok zorluğunun yaşandığı dünyamızda, bilim kadınları da maalesef sadece cinsiyetleri nedeniyle uzun yıllar çeşitli engel ve önyargılara maruz kaldılar. Bu engellemeler, pek çoğunun çalışmalarını bile sunamadan gözünü korkutup, bilim dünyasından uzaklaşmasına sebep oldu. Yine de bütün engellemelere rağmen zaferle buluşan ve başkalarına ilham olan pek çok isim de mevcut. Bu çoğu zaman hiç kolay olmasa da inanılmaz kadınlar bizlerin imkansızla ilgili ezberini bozmuş, alışılmış bariyerleri yıkmakla kalmayıp insanlık adına önemli bilimsel çığırlar açmışlardır.

Gelin bu isimlere beraber bir kez daha bakalım ve dünyaya kattıkları güzel değerleri minnetle anımsayalım…

Margaret Hamilton

margaret hamilton

@theculturetrip

M.Hamilton 1969 ‘ da Apollo Uzay Mekiğinin bilgisayar yazılımını yapmış bir bilgisayar mühendisidir. Üniversitede Matematik Bölümünü bitirdikten sonra matematik ve Fransızca dersleri vererek Harvard’da öğretim üyeliği yapan eşine yardımcı olmuştur. Son olarak çalışmaya başladığı Stark Draper Laboratuvarında Apollo’nun çok kritik bölümleri için sorumluluk almıştır. En meşhur fotoğrafı Apollo için yazdığı boyundan büyük bilgisayar programlarının yanında verdiği pozdur.

Ada Lovelace 

ada lovelace

@theculturetrip

Kendisi hem yazar hem de matematikçi olan Lovelace, dünyanın ilk bilgisayarının üretiminde çalışmış bir kadın ve çalışabilmesi için gerekli algoritmalardan birinin de yazılımında bizzat görev almış. Küçük yaşlardan itibaren annesi Lovelace’ı ilgi alanları olarak gördüğü mantık ve matematiğe  yönelik desteklemiş. Ve eğitimi sırasında yolu Mary Somerville, Michael Faraday ve Charles Dickens gibi İngiliz entelektüellerle yolu kesişmiştir. Lovelace, ilk bilgisayarın yapılış aşamalarında dahi bilgisayarın bir gün sıradan hesaplardan çok daha farklı şeyler yapabileceğini biliyormuş.

Marie Curie 

marie curie

@theculturetrip

Polonya asıllı Fransız kimyager ve fizikçidir. Nobel alan ve hatta hayatında bu ödüle iki kez layık olabilen ilk bilim kadınıdır. Bunun yanında tarihte Nobel’i M.Curie gibi iki farklı alanda (fizik & kimya) alabilen bir başkası daha yoktur. İki önemli radyoaktif element olan radyum ve polonyumun bulunması dışında aynı zamanda radyoaktivite teorisinin de mucididir. Curie Paris Üniversitesi’ndeki ilk kadın profesör olmanın yanında 1.Dünya Savaşı sırasında yönettiği 20 sahra hastanesi de vardır. Curie’nin Roma’daki Tanrılara adanmış bir tapınak olan Pantheon’a gömülmesine izin verilen ilk kadın olması dünya tarihi açısından önemini daha iyi vurgular.

Jane Goodall 

jane goodall

@theculturetrip

İngiliz primatolog ve dünyanın en tanınan şempanze araştırmacısı Goodall, henüz daha çocukken Afrika’daki vahşi yaşama ilgi duymaya başlamıştı. 23 yaşında iken Kenya’da bir arkadaşının çiftliğini ziyaret etti ve hemen orada aynı zamanda arkeolog olan paleontolog Louis Leokey’in asistanı olarak işe başladı. Neredeyse 55 yıl Tanzanya’da şempanzelerin aile ve sosyal yaşamlarını araştırıp inceledi. Bütün bu ezber bozan çalışmaları sayesinde insanların yerkürede hislerini, duygularını ve vücutlarını kullanabilen tek kompleks canlı olmadığını kanıtlamıştır.

Mae C. Jemison 

@maejemison

@theculturetrip

Jemison astronot eğitim programına kabul edilen ve uzaya gönderilen ilk Afrika asıllı Amerikalı kadındır. 16 yaşında Standford Üniversite’sine giren Jemison, orada kimya mühendisliği ve Afrika & Amerika tarihi okumuştur. Bu okulu bitirdikten sonra tıp tahsili için Cornell Üniveristesi’ne girmiş ve oradan pratisyen hekim olarak mezun olmuştur. Aynı zamanda profesyonel bir dansçı da olan Jemison, NASA da 6 yıl çalıştıktan sonra Afrika’da insan sağlığı üzerine çalışmalar yapan Jemison Group vakfını kurmuştur. Bu arada Yıldız Savaşları’nda rol alan tek gerçek astronot olmuştur.

Lise Meitner

lise meitner

@theculturetrip

Avusturyalı fizikçidir. Uranyumun nötron sayısının fazlalaştırılarak nükleer reaksiyonlarda kullanılabilirliğini bulmuştur. Kariyerinin ilk dönemini Almanya’da fizik profesörü olarak gerçekleştirmiş ancak Nazi rejimi süresince Anti-Musevi eğilimler nedeniyle görevini kaybetmiştir. Daha sonra İsveç’e yerleşmiş ve vatandaş olmuştur. Atom bombasının olumsuz etkilerinin yaşandığı bir dünyada elbette ki nükleer konuda yaptığı çalışmalar Nobel ve farklı kulvarlarda veto yese de nükleer fizyon konusundaki buluşları tarihe geçmeyi başarmıştır.

Patricia Bath 

patricia bath

@theculturetrip

Harlem’de 1943 yılında doğan Patricia Bath UCLA Üniversitesi’nde ilk kadın Afro-Amerikan göz Doktoru olmayı başarmıştır. Ve katarakt tedavileri konusunda çığır açan pek çok uygulamanın bulunuşu kendisine aittir. Bath aynı zamanda görmenin temel insani bir hak oluşundan yola çıkarak Amerikan Enstitüsü’nün körlüğü engelleme hareketinin de destekçilerinden biri olmuştur.

Rachel Carson

rachel carson

@theculturetrip

Carson, hem biyolog hem de 1962 de yayımlanan ve en çok satanlarda uzun süre kalan “Silent Spring” romanının yazarıdır. Bu romanın içeriği çevreci hareketin ilk adımları için önemli etkilerde bulunmuştur. Silent Spring, tüm dünyayı şimdi de sıklıkla konuştuğumuz tarım ilaçları ve gübrelerin negatif etkileri konusunda uyarma temalı bir kitaptır. Kitabın basımı ve çok okunması Amerika’da DDT gibi pek çok zararlı ilacın yasaklanmasına ya da kontrolüne yardımcı olacak politikaların geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Carson her zaman çevre için ilk aktivist olarak minnetle anılacağı gibi pek çok kişinin bu konuya ilgisini çekebildiği için de doğal çevre için bir öncü olarak tarihte yerini alacaktır.

Jennifer Eberhardt

jennifer eberhardt

@theculturetrip

Eberhardt, tanınmış bir sosyal psikoloji uzmanıdır. Bu alandaki çalışmaları sayesinde önyargılarımızın ve onların sosyal ilişkilerimizi nasıl yönlendirdiğiyle ilgili beyin mekanizmalarımız çözümlenmiştir. Daha da önemlisi bu çalışmalar sayesinde insanların kriminal davranış ve eğilimleri detaylıca gözlemlenip anlaşılır kılınmıştır. Halen, Stanford Üniversitesi profesörlerindendir ve kolluk kuvvetlerinin toplum bireyleriyle daha sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri için çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar öyle değerlidir ki ABD Polis teşkilatındaki Afrika asıllı Amerikalılara karşı ırkçı eğilimleri bile indirgemeyi başarmıştır.

Maryam Mirzakhani 

Stanford Üniversitesi’nde matematik profesörü olan İranlı bilim kadını Mirzakhani, sadece Fields Medal ödülünü kazanan ilk İranlı değil aynı zamanda da ilk kadındır. Bu bir matematikçi için büyük bir gururdur çünkü; bu alanda Nobel verilmediği için matematik konusunda alınabilecek en prestijli ödüldür. Söz konusu ödülü aldığında matematik dünyasındaki yankılarından öte İran Cumhurbaşkanı Hassan Rouhani de kendisini matematik alanındaki parlak katkıları nedeniyle tebrik etmiştir.

Her ne kadar biz buraya birkaç isim sıralamış olsak da yaşlı dünyamızdan hayata fark katan, hepimizin yaşamlarını bir adım öne taşıyan birçok kadın geçmiştir.

Dileğimiz; her geçen gün kadınların hayatın her noktasında daha çok rol alması ve dünyanın daha yaşanılır bir yer olmasına katkı sağlamaktır!

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar