David Ogilvy: Yaratıcılık ve Başarı Üzerine
David Ogilvy, “Tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ürün satın almaya ikna etmek için büyük bir fikre ihtiyaç vardır.” diye yazmış ve “Reklamlarınız büyük bir fikir içermiyorsa, gece karanlığında bir gemi gibi görünmeden sessizce geçecektir.” demiştir.
David Ogilvy, yaratıcılık erdemlerini öven bir reklam yöneticisiydi. Bir reklam satılamadıysa bunun nedeni reklamın yaratıcı olmamasıydı. Yılların tecrübesi, reklamın sıkıcı olmasından dolayı insanların bir ürün almayacaklarını, sadece ”ilgi ve merak” olgularının insanları satın almaya ikna edebileceği düşüncesine sahipti.
Ogilvy, yıllar içinde en çok aranan reklam adamı oldu çünkü reklamı çekici kılan şeyin ne olduğunu tam olarak anlamıştı. Örneğin, ABD eyaletlerinden Maine merkezli bir gömlek üreticisi olan Hathaway için yaptığı ünlü kampanyası, yaratıcı fikre bir örnekti. Ogilvy, sofistike bir eksantrik gibi görünen göz bandına sahip bir adam yarattı. Göz bandı, satmaya niyetli olduğu Hathaway tişörtü olmasına rağmen, adamın imzası olan giysi oldu. Sonunda karakter, Hathaway reklamlarının markanın ismini ve şirketin gelirlerini yalnızca birkaç yıl içinde üç katına çıkarmadan çalıştırılabileceği bir simge haline gelmişti.
@MarkusSpiske
Her Zaman İyi Bir Şeyler Yaratmaya İnanmak
Yaratıcı bir düşünceye sahip olmanın yanı sıra Ogilvy, en önemli kararın “ürününüzü nasıl konumlandırdığınız” konusunda olduğuna inanıyordu. “Çeyrek temizleme krem” ibaresiyle konumlandırdığı Dove sabunu kampanyası, en başarılı ve kariyerinin kalıcı reklamlarından birisi oldu. Ogilvy, “Bugünün kampanyalarının çoğu optimum konumlandırmaya dayanıyor, ancak bu tamamen etkisizdir. Çünkü bunlar donuk ya da kötü inşa edilmiş ya da beceriksiz yazılmışlar.” derdi. “Hiç kimse sizin reklamınızı okumazsa veya reklamınıza bakmazsa doğru pozisyona sahip olmanız olanaksızdır.” diye de eklerdi.
Ogilvy, böyle estetik ve maddi olmayan bir varlığın, bir reklamın dengesi ve hareketinin etkinliği üzerinde etkili olduğunu düşünmediyse de bir reklamı görsel açıdan daha çekici hale getirmek için bazı yaratıcı tekniklere sahipti. Örneğin, Ogilvy genellikle logo, iki katı büyüklüğünde olmalı diye düşünür çünkü çoğu reklam, marka kimliğinde biraz eksiktir. Öte yandan, dergilerde veya gazetelerde okunaklı olmak için çok büyük manşetler yapılmasına karşıydı. Ayrıca reklam müşterilerinin yüzlerini de bizzat göstermeliydi çünkü halkın, kişilere kurumlardan daha fazla ilgi duymasının önemine inanırdı.
Ogilvy, bir reklam yaratmaya, her zaman iyi bir şeyler yaratabilmeye inandı. Bir keresinde “Hayat boyunca birinci sınıf bir biletin verilmesinden yararlanmayan çok az ürün var.” dedi. Herkes kendi stratejileriyle aynı fikirde olmayacaktı. Ogilvy, “Bu tehlikeden kurtulmak için çok ince bir cildiniz varsa, bir reklam ajansında hesap yöneticisi olmamanız gerektiğine” inanıyordu.
