Carpe Diem: Şimdi veya Bir Gün!

carpe diem

Paylaşmayı unutmayın.

Edebiyat öğretmeni John Keating (Robin Williams), disiplini ile ünlü Welton Academy’deki ilk dersine ıslık çalarak girer ve öğrencileri koridora çağırır. Esprili bir dille kendinden kısaca bahsettikten sonra, çoğu baskı altında olan öğrencileri edebiyat ve şiirin bambaşka dünyasıyla tanıştırmak için harekete geçer. İlk adım, öğrencilerinden birine okutturduğu şu dizelerle atılır:

“Henüz vaktin varken tomurcukları topla.

Zaman hala uçup gidiyor.

Ve bugün gülümseyen bu çiçek,

yarın ölüyor olabilir.”

Bu duygunun Latince ifadesi, “Carpe Diem” der Bay Keating ve öğrencileri ile bunun üzerine konuşmaya başlarlar.

Keating:Yaşadığın günü kavra! Henüz vakit varken tomurcukları topla.” Yazar bunu neden yazmış?

Öğrenci: Acelesi var.

Keating, öğrencilerinden eski öğrencilerin duvarda asılı fotoğraflarına bakmalarını isteyerek şu cümlelerle devam eder ve bizi de filmin içine alır:

“…Çünkü hepimiz solucan yemi olacağız, arkadaşlar! Buna ister inanın, ister inanmayın. Her birimiz bir gün nefes almayı kesecek ve öleceğiz. Şimdi öne doğru bir adım atın. Ve geçmişten gelen bu yüzleri biraz inceleyin. Onlara daha önce ciddi olarak bakmadınız. Sizden pek farklı değiller. Aynı saç modeli. Tıpkı sizler gibi hormonlara sahipler. Sizler gibi yenilmez hissediyorlar!

Dünya onlar için bir istiridye. Çok büyük şeyler başaracaklarına inanıyorlar. Sizler gibi gözleri umutla dolu. Peki, yapabileceklerini yapmak için yaşamaya acaba çok geç mi başladılar? Çünkü bu oğlanlar, artık çiçeklere gübre oldu. Ama eğer dikkatle dinlerseniz size fısıldadıklarını duyarsınız. Yaklaşın. Dinleyin! Duyuyor musunuz? Carpe… Carpe… Carpe Diem… Yaşadığınız günü kavrayın, çocuklar. Hayatınızı olağan dışı yapın!”

ölü ozanlar derneği

@wetpaint

En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü’nü alan Dead Poets Ssociety filmiyle birlikte tanıştık sanki “Carpe Diem” deyişiyle. Bugün de hala bu isimle villalar, bar, kafe, restoranlar, tatil köyleri mevcut. Aslında yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde.

Bu yüzyılın, istenildiği gibi doldurulmak ve kullanılmak üzere içi boşaltılmış özdeyişlerinden biri daha. Örneğin yaşadığınız toplumda gelecek kaygısı taşımanız için sebepleriniz mevcutsa geçmişten bugüne olumlu gelişmeler yaşanmadıysa hayatınızda, tepki göstermek istediğinizde tampon niyetine ve işe geldiği biçimde kullanılır anı yaşamak! “Hişşşt! Bırak geçmişi bir kenara. Geleceği ise şimdiden düşünmenin anlamı yok. Hayat geçip gidiyor.  Şu anın tadını çıkar…” diye fısıldar birileri kulaklarımıza adeta ama asla bilinçli olarak, farkında olarak, kıymet bilerek uyarısı yapılmaz.

Özdeyişin Geçmişine Gidiyoruz!

Tarihte yeri ise epey eski bu özdeyişin ve bambaşka anlamlar barındırıyor.

Latin Edebiyatı’nın “Altın Çağı” olarak da bilinen Augustus Çağı’nın en önemli edebî figürlerinden biri olan Quintus Horatius Flaccus’un (İ.Ö.65 – İ.Ö.8) dizelerinde geçer Carpe Diem (Anı yaşa/ Günü yakala)  ve şöyle der ozan:

Sormak yok (bilinmesi günah), ne ulaşacağımız zamanı

Düşünme; ne benim ne senin ne de Babilli müneccimlerin resmini

Leuconoe, daha, uzun yılları tarih gibi götürecek

Jüpiter, ya bu sonuncuydu ya da yeni bir kış getirecek

Bu da Etrüsklerin sinirlerini dalgalandıracak sahile karşı

Hayat kısa, şarabı süz ve hikmetini göster, yırt arşı

Konuşurken, zamanın kıskançlığı uçup gitmiş olacak

Anı yaşa, yarın da gelip geçecek; dün olacak.

 Odes, 1. Kitap, 11. Şiir/Anı Yaşa (Carpe Diem)

Yaşadığı dönemin üç önemli felsefe ekolüne, Stoa, Academia ve Epicurus ekollerine yakın durmakla birlikte, daha çok hazcı Epicurus’un yolunda gibi görünen ve Roma’da Cumhuriyet döneminin sonlanıp imparatorluk döneminin başladığına tanıklık eden Horatius’un Carpe Diem deyişi, Augustus’un, iç savaşlar ve sosyoekonomik meselelerden yorgun düşmüş Roma toplumu için bir teselli anlamı taşımaktadır ama aynı zamanda o günün şartlarında gerçekçi, verimli bir yaşam da öğütlemiştir olumsuz koşullarda bunalan halk ile yöneticilere. Batı felsefesinin “zamana” bakış açısını değiştiren bir kavram haline de  gelmiştir.

horace carpe diem

@shopify

Tekrar Bugündeyiz…

Ne olmak, neyi başarmak istiyorsunuz bilmiyoruz ama bildiğimiz şu ki fedakarlık yapmanız gerekecek. Sizi zorlayacak ilk şey zaman. İki seçenek var önünüzde; hedefe giden yolda ilk gün, bugün mü yoksa gelecekte bir gün mü buna karar vereceksiniz. Hayatınızı şekillendirme işini, başkalarına, “kadere” ya da koşulların merhametine bırakmayın.

Yapmak istediğiniz her ne ise gelin birinci gün, bugün olsun. Hazır olmayı beklemeyin. Asla hazır olmayacaksınız. Evet, zor olacak, bazen imkansız görünecek ama emin olun değecek. Korkmayın. Bu yolda bahaneye yer yok. Hayatınızı “bir gün, bir gün” diyerek tüketmeyin. Ya bir şeyler ters giderse diye endişelenmeyin, toparlarsınız.

“Anı yakalamak/ Carpe punktum” ile başlayacağız yola, yol “günü yakalamaya/ Carpe diem” götürecek bizi ve son olarak carpe vita! Yani hayatı ele geçirmiş olacağız. Atık sıra, o hayatı istediğimiz gibi kurmakta.

carpe vita hayatı ele geçir

@livethelife

Üç Aşamada Hayatı Ele Geçir!

Carpe Punktum! (Anı Yakala)

Hedefinize varmanız için ihtiyacınız olan ve ölümünüzle son bulacak olan süre tam şu an başladı. Süre birazdan da dolabilir, 60 yıl sonra da. Ertelemeyi göze alabiliyor musunuz gerçekten? Toprak size ait, bahçıvan da sizsiniz bu koca hayat bahçesinde. “Ağaçlarım istediğim meyveyi versin.” diyorsanız, tohumları ekmek gerek biran önce. Tohum meyveye dönüşür mü, su yeterli gelir mi diye endişelenmeyin çünkü tohumları şu an ekmekten ibaret anı yakalamaktaki temel mesele. Siz emek verin, ilgilenin, toprağı sulayın bol bol. İlerleme çok yavaş olsa da azimle devam edin yola.

Carpe Diem! (Günü Yakala)

Anı yakalamak, zamanın kendisine karşı; günü ele geçirmek ise zamanınızı emmeye çalışanlara karşı bir duyurudur, bir başkaldırıdır. Günü yakalamak, her geçici anın kıymetli tohumlarını sulamak için edilgen bir görevdir.

 Carpe Vita! (Hayatı Ele Geçirin)

Tüm anları ve günleri toplayıp onları birbirine bağlı bir bütün olarak gördüğünüzde hayatı ele geçirmiş olacaksınız ve anlamlanacak o hayat.

İşte, böyle değerli okuyucular! İçinde bulunduğumuz anı, geçmiş için hoş bir hatıra ve gelecek için güzel bir plan haline getirmenin bizim elimizde olduğunu hatırlatıyor ve zamanı bilinçli geçirmenizi öneriyoruz.

Sevgiyle kalın!

Kaynak

Paylaşmayı unutmayın.

İlgili Sayfalar